Beyhude Yanma Bülbül
Seherde figân etme dinlenmez olur sözün,
Sevgiliye serenâd edip de anma bülbül.
Her bahar bu böyledir görmeye görsün gözün,
Ateşte açan gülde beyhûde yanma bülbül.
Sen ki yanan gönüle hasbahçeleri sundun,
Bir hayâlin peşinde İrem bağı'na kandın.
Zümrüd-ü Anka olup Kaf dağı'na mı kondun,
Ateşte açan gülde beyhûde yanma bülbül.
Belkıs altın kafeste sarayında sakladı,
Bu ne menem bir kuştur diyerek hep yokladı.
Gül'e hasret ölürken gününe gün ekledi,
Ateşte açan gülde beyhûde yanma bülbül.
Güle sorma o bilmez vefâ'nın kıymetini,
Sünbüle sor hasretin gönülde kıymetini.
Mor menekşe lâleler bilirken kıymetini,
Ateşte açan gülde beyhûde yanma bülbül.
Cevr-i cefânı çeken bir gülün de olmadı,
Yusuf-u zindândasın halâ çilen dolmadı.
Bağbana bel bağlama konacak dal kalmadı,
Ateşte açan gülde beyhûde yanma bülbül.