Bil Yeter
Acı içindeyken yüreğim, firardayken fikrim,
Sen girdin kalbime, belki de bendim seni
senden habersiz seven.
İnci tanesi gözlerin miydi?
Hayata kayıtsız bakıp gülümseyen yüzün mü?
Neşe oldu kahkahaların mı? Şirin bakışın mı?
Beni sana bağlayan, bilmiyorum...
Belki de hayatımın kayıp manası, ömrümün son perdesiydin.
Önce bir arkadaş, bir dost ve bilemediğim
bir zamanda bir tutku gibi severek, gönlüme kazıdım seni.
Adını koyamadığım bir bağlanma,
karşı duramadığım bir bağımlılık oldun bana.
Artık seni soluyor, seni düşünüyor ve sensizlikte seni yaşıyorum.
Bıkmadan usanmadan seni zikreden kalbimi ve gönlümü sana bırakıyorum.
Bu öyle bir hal ki, tanımlayamıyorum bunu. Aşk mı? Sevgi mi?
Benliğimin kayboluşumu? yoksa hiç yaşamadığım, yaşayamadığım bir mutluluk mu?
Bildiğim bir tek şey var.
Seni senden çok seviyorum.
Bilmiyordum, tanımıyordum böyle bir duyguyu, seni tanıyana kadar.
Şimdi yaşıyorum ve kahroluyorum.
Söyleyemediğim, cesaret edemediğim bir sevgiyi ektim gönlüme.
Her yağmurda suladığım,
Kuraklıkta gözyaşlarımla beslediğim. Bir sevgi.
Bilirsin ben ağlayamam, yüreğim ağlar, kanar ben gülerken.
Bir karşılık görmeden, tek başıma yeşertmeye çalıştım bu sevgiyi,
olmadı, olmuyor...
Artık seni soluyor, seni düşünüyor ve sensizlikte seni yaşıyorum.
Bıkmadan usanmadan seni zikreden kalbimi ve gönlümü sana bırakıyorum.
Hep bir yaren ve dost gördün, bu sevgi fidesiyle yalnız bıraktın,
Razı oldum, kabul ettim ve anlamaya çalıştım,
Sen ulaşılmaz bir emel, gökyüzünde şimal yıldızıydın,
Ellerimi uzatmadım incinirsin diye, gözlerine bakamadım anlarsın diye,
Ben her şeyi kabul ettim, seni sensiz yaşamayı, ömrümden geçmeyi.
Zaman her şeyin ilacı dır derler, ama senin ve sensizliğe alışmanın ilacı var mı?
Var mı? söyle...
Her şeyi unuttum, adımı, benliğimi, geçmişimi, hatta zaman mefhumunu, ama seni... Allah kahretsin, seni unutamıyorum.
Beynim sana kiralanmış, kalbim seni pompalıyor bedenime, ağaçlar seni anlatıyor, gökyüzü bile senden yana, senin hayalini yansıtıyor o umman derinliğindeki bakışlarınla.
Artık seni soluyor, seni düşünüyor ve sensizlikte seni yaşıyorum.
Bıkmadan usanmadan seni zikreden kalbimi ve gönlümü sana bırakıyorum.
Biliyorum sen her şeyin en iyisine en değerlisine layıksın, benim gibi birine gönlünde yer olmadığı aşikar.
Ama ben seni seveceğim, bilsem de, istemesen de,
Giderken bir seni ve birde umman gibi derin gözlerini yanıma alacağım, sen hissetmesen de, anlamasan da bu sevgiyi, benimle sonsuzluğa son sefere çıkacaksın.
Söyleyemedim bütün bunları, senin yanında ketum ve dilsiz oluyorum, gözlerim görmüyor, beynim algılamıyor ve sadece seni yaşıyorum.
?Kader beyaz kağıda sütle yazılmış yazı; Elindeyse beyazdan gel de sıyır beyaz'ı" diyen üstat ne kadar da haklı,
belki de, her sevgide acılar katarını taşımak, her ümitte bir hayal kırıklığı yaşamak, gönlümün her baharının kışa çevirmek, bir gönüle girememek, boş ve avare bir hayat sürmekmiş kaderim.
Denedim, seni unutmayı, bu düşten uyanmayı, unutamadım..
yollara vurdum kendimi, belki unuturum diye, olmadı, yapamadım.
Her baktığım nesnede, çiçekte, ağaçta, yapıda, yollarda seni gördüm.
Artık seni soluyor, seni düşünüyor ve sensizlikte seni yaşıyorum.
Bıkmadan usanmadan seni zikreden kalbimi ve gönlümü sana bırakıyorum.
Aslında,
Bilirim, büyük sevdalar hep tekil yaşanır, ben seni yaşıyorum
Bilirim, sevdalar hep birinin kanatır, ben kanıyorum
Bilirim, sevdalar her zaman ulaşılmaz, sana ulaşamıyorum,
Bilirim, unutulamayan bir yaradır sevgin, seni unutamıyorum
Bilirim, en büyük sevdalar büyük izler bırakır, senin izlerini taşıyorum
Ama ne acılar, ne kederler, nede ulaşılmazlığın benim seni sevmemi engelliyor, ?Sevmek yürek istermiş' sana yüreğimi bırakıyorum
Belki senin için bir paçavradan farksız duygularım ama sadece sevgimin büyüklüğünü ve seni sevdiğimi bil yeter.