Bilemedim

Bilemedim gecemin nasıl sabah olduğunu,
Ayın hangi vakit vedada bulunduğunu,
Ve güneşin hangi vakit kapımı çaldığını.
Gözümden akan yaşın; yüzümü nasıl yaraladığını,
Yaralı yüzümün nasıl kabuk bağladığını,
Ve küle dönmüş sigaramla nasıl küle döndüğümü...
Bilemedim türkülerin beni anlatamayacağını,
Bağlamada bir tel olamayacağımı, kemanda bir eşik,
Meyde bir nefes, bataklıkta bir kamış...
Bilemedim arpa olup ekildiğimi, başak olup büküldüğümü,
Harman edilip savrulduğumu.
Rüzgârın savurduğu bedenime nasıl bir ağıt olduğunu...
Bilemedim sımsıkı sarıldığım hayatın enkaz altında kaldığını,
Yaşattığım umutların çığlık attığını,
Ve çığlıklarla yırtılan yüreğimin nasıl diz çöktüğünü...
Bilemedim duaya duran bedenimin hâl ile nasıl hâlsizleştiğini,
Huzur-u mahşere ne vakit ereceğini,
Kurulmuş divan-a ne ile cevap vereceğini,
Can çekilirken insan-ı kâmil olanın Hak İllallah diyeceğini...

İstanbul / 2010

12 Şubat 2015 24 şiiri var.
Yorumlar