Biliyorduk Bu Şehrin Karanlıklarını
Muhayyer bir gece bitirdik
Fasılarla ayı düşürdük her kadehte vurduk kör ayyaş misali
Nazarlara koyduk Musa’nın asasını
Tövbe ettik bir de kaç kere bir kaç kere de inkar
Her küfrün bedeli olduğunu bile bile
Küfrettik anasına
Anasına avradına
Misliyle geldi çırıl tecavüz sesleri
Karıştı insan sesine
Pey ettik pay edilemeyen ne varsa
O müjdedeki canı katan can sesine
Ses olduk ses konduk notadaki tüm eslere
Biliyorduk bu şehrin karanlıklarını
Kapüşonsuz voltaların bu mevsimde can ayazlarını
Nasılda üşürdük maun iskeletine yaslanırken ustam
Kıyıdaki terki cümle eylemiş kelimeler gibi sandalların
Nasıl kıskanırdık şu avazı çıktığı kadar yanan bacaları
Uyurduk arada şu söğütteki kumru gibi
Sen titrerken uyudun mu
Omuzları omuzlarında
Bacak aralarında avuçların bilir misin
Ömürlük sevişmek gibidir
Buz taneleri sayarken saç tanelerini
Zeytin hasadı gibi büzer parmaklarını
Ve kamçı sesleri
Büzülür dudaklar
Bıyıklar sarkar
Yine Muhayyer bir gece başlar
Tövbe kanatlarına takılır mistik bir martı sesi
Uçar küfrün üzerine aheste
Anasına
Avradına......