Bir Akşama Tutunup Gel Mesela, İki Dağın Arasından Doğ

Gözlerime kazı benliğini, yüreğinin ışıltısını değdir tenime,
Bir akşama tutunup gel mesela, iki dağın arasından doğ...
Ve bebek kahkahası gibi çınlat kulaklarımı, gülüşünü duydukça tebessümler açayım
Islak toprak kokusu yayayım , nefretin dolandığı her yere
Huzur'u babil'in asma bahçelerine asayım
Ve birlikte bir gün batımına tutunup
Göz yaşlarımızdan göçelim mesela...

Ayak izlerimizin çıktığı her yere geri dönelim
Zamanı yıldızlara uçuralım hatta daha uzağa... uzaklara...
Üzüntüleri toplayıp teker teker infaz edelim mesela
Dönüşü olmayan bir yola girelim, hani ayrılık kapımızı çalarsa dönmeyiz
Dönersek de kayboluruz diye,mesela kaybolalım birbirimizde....

Tırnaklarımızla kazıyalım bulutlara ismimizi
simsiyah gecenin karanlığına adayalım...
Keşkeler'e keşke dedirtelim mesela
Gitmek fiilini çıkartalım lügatımızdan
Hatta bütün olumsuz kelimeleride infaz edelim
Alfabemde bir /sen/ kal mesela....

El-e-veda edelim.. elvedalarımız olmasın hiç gömelim tek tek toprağa
Sevgi tohumları ekelim parmak uçlarımıza
tenime dokunduğunda , bir cemre düşssün bakışlarıma
Saçlarıma, Bahar gelsin mesela...


İçelim...Yudum yudum aşk içelim
Mutluluk içelim... Kadehlerimizi tokuşturduğumuz da ''hayretler'' yankılansın...

Sonsuzluk denizinden kalkan bir limanımız olsun mesela
Çocukça şarkılar söyleyelim içinde
Büyümeyelim hiç...

küçücük yüreğime ''sen''i sığdırayım mesela... İmkansızı başarayım...
En güzeli de , umudumu kaybettiğimde bir mum ışığı yak mesela...

Gözlerin yolum olsun... Tenin haritam... Ve sesin, yalnızlığımın kabusu olsun...Bir akşama tutunup gel mesela, iki dağın arasından doğ....

25/03/2011