Bir An/dı Herşey
Bir andı herşey
yorgun gülüşlerimin can bulduğu isminde
sol yanımdaki gecenin,sabaha erdiği bir an
bir yıldızın nurunda kaybolduğum
ankanın vurulduğu göklerde.
bir andı herşey
ne varsa yaktığım düne dair
ve bütün hayallerimi astığım sorgusuz
tam da kesmişken ümidi günden
ey kehkeşana kaçan güneşim
ne oldu da doğdun yeniden
ne oldu da açtınız yine nilüferlerim
ürkek kavgaların mahcub yenilmişliğinde.
bir andı herşey
baharın gönlüme yürüdüğü
ve YAĞMURla TOPRAĞın fısıldaştığı gizlice
kaderin soyunduğu bir andı çırılçıplak
kar altında yanmak gibi
donmak gibi sahrada
herşey senden habersiz bir andı işte
bir andı herşey
özgür kaldığı nefesimin
ve bir nefes kadar yakınken ölüm
dönüşsüz uçurumlardı ihtimaller
o halde
ne için bu sarılmalar hayata ellerim
hani suh bir davaydı mavi
nedir bu gökkuşağı özlemi
hani hercai bakışlarınız
ne oldu da görür oldunuz renkleri
nedir o büyüttüğünüz dalga dalga gözlerim.
bir andı herşey
bütün zamanlarımın bir an olduğu
sözlerin solurken nefesimi
sinemde dağların yürüdüğü senden habersiz
fırtınaların koptuğu sessizce
tövbene kurban diye adandığım bir andı
bir andı herşey
gecenin hilalinden utandığı
Gönlüme murat bildiğim yıldızların yandığı
Ve bıçağın kemiğe dayandığı bir andı
söz bittiği yerdeydi işte
bir andı herşey
içimdeki ceylanın sığındığı kıvrımlarına
göğün yer kadar yakın olduğu
ve ziyasına vurulduğum bir andı gözlerinin.
herşey bir andı dün gece
ve gönlümde bir mülteci yakalandı dün gece