Bir Ayrılık Kıyameti

Gül dikensiz olamaz namelerinde hayat
İhaneti saklarken cebinden
Giden yine uğurlanır uzakların makamına
Ah acılarım var benim
Mezarında otlar birikmiş serde
Üstü titrek korkaklığında bir hazanın
Ve yaprakların vasiyetinde
Gönül sahipsiz
Aşk el olmuş ellerinde

Gitmek eski bir türküdür
Hoşça kalın
Anıların girdabında hayal susmuş
Üzerinde yeminlerini bozan kefaretlerde hoyrat
Deli bir yangında gözlerin sabıkalı
Ve tutuklu ömür ölümün dibinde
Aman der her seferde
Seyri sefasında cefam susmuş
Anlatır ahvalimi dillerde
Şimdi güz yalnızlığa muhtaç
Ben denizden mavi çaldırmayı öğrettim dalgalara
Kıyısında ruhun girdaplara muhtaç
Bilen bilir olamaz
Kaderin kedere çattığı vakitte gözlerin
Ben daha yeni başladım ayrılığa der
Gidersin oysa sen
Eski bir şehirde evler yıkılır
Sen bilmezsin

Sen bilmezsin
Suskunluğun dilinde yabancı olur sevdan
Yalnızlığın ilahları tektir oysa
Oysa bütün yeminlerin kefareti bozulmuş
Hışmında kendini anlatırken bir adam
Ve kadın
Ellerinde el olmadan yar olur
Yad edilir derken acılar
Sen bilmezsin
Son bulur kıyamette akşamlar

31 Mayıs 2014 83 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 11 yıl önce

    Ayrılık yerle bir eder geride kalanları da gidenleri de hüzün birikmiş mısralarda epeyce...😅