Bir Çarmıh Hikayesi

Bugün gündüz,
Bir Ortodoks baykuş'un bir Protestan kilisesinde yalnız bir köre inat
Görebildiği bir gündüz!
Velhasıl bu gündüzün akşamı!
Son yemekle birlikte, inecek
Hz. İsa'nın başına çarmıh!...

( Asilzade bir pederle, burjuva şairinin sohbetleri ? 1. Bap)

Saçıldı gökten,
Nurbilge inciler
Luka ve platus'a
Babil'in asma bahçelerinde görüp
tanrının oğlu dediler.
O zamanlar para ucuz, akıl pahalı!
Sakalları paslı!
Bir tek yürekleri temiz,
ter-temiz!
gömlekleri Haç ucuyla dövülmüş
Yahudi meclisine girip bir cümbüş
dediler ki;
?'mesih peygamberdir, ölümde ne ki?''

Heyyy! Asilzade peder yağış öylesine şiddetli ki,
belki
Gök kapalıdır,
Perdeyi aralıyorlar içerde
görüyorum bir deniz hududu gibi derin
Umutlu sözleri
Umutlu Müritlerin
gözleri bir uçak otoyolu gibi
alabildiğine açık,
Peder bey, kilisenizde yakılmaz ışık
Yürek bu güneşsiz çalışmaz,
Sende dışarı çık!...

( matta inciline göre Hz. İsa'yı muhakeme eden Romalı hakim pilatus'un karısı rüyasında Hz. İsa'nın beraat ettiğini görür. Ve bunu kocasından ister )

Kudretli ellerin rüzgaları,
Çeviriyor matta'nın sayfalarını,
Ölümsüzlük iklimine gidiş yönünde,
Pilatus sadık kocam, bir seferlik gözlerini yum,
Dün gece gördüm düşümde,
?'Bu esir masum''...
Bugün gündüzleyin,
Yahudi senatosunun önünde bir avuç bencileyin,
içtiler karıncanın kanını,
Üstelik kahrolsun din, kahrolsun namus,
diyerek.
Ağlıyordu pilatus.
hüzün ve dramın çiftleştiği gözlerinde
Gözyaşı koydu çocuğunun adını!


( matta'dan esintiler.. 1. Bap 2. Kısım )

Babacığım dedi,
Peder'in veleti,
Seni çok ama çok özledim,
yıldızların güneş'i
Güneş'in ay'ı özlediği kadar,
bundan iki bin yıl sonra doğacak insanların
Barışı özleyeceği kadar!
peder anlamaz, bakar,
Müritleri bakar İsa'nın,
Oysaki şimdilerde mes'ele ölüm kadar
YALIN...

Şafaklar söktü, zindanın üzerine,
Zindanın üzerine şafaklar söktü demirleri.
Devirlerin birinde,
Pilatus denen biri,
Söyleşi ve diyaloglarla
Geçerek kendini,
İsa'yı gösterdi,
Susuz dili ekledi
?'Kaldırmaz omuzlarım bu yükü,
daha fazla etmeden kabahat,
beraata kanaat,
Getirmeliyim,
Ben bu iyi insanın kanından beriyim''...

duruşmasız, bir duruşmada
Omurgalı duruşlar sergilendi,
Kağıtlar yakılıp,
İmzalar kafalara atıldı!
Pilatus'un zorla yatıştırdığı Yahudilere
İsa'nın kanı borç diye yazıldı.
Mübalağa şans verilmedi!...
Kudüs'te Yağmur yağıyor incecikten,
şimal ve karayel önünde,
Tutmak gibi,
Kuyruklu yıldızın kuyruğunu.
Göklere taşınırken bir peygamber
Bir ip gibi bırakmıştı
onu.
Bundandır umut,
Tutmak gibi,
Kuyruklu yıldızın kuyruğunu!
Hem de en tutulası yerinden
Şimal ve karayel önünden
Kudüs'te yağmur yağarken!


O
kara yürekli,
Tek gözlü
şovalyere göre,
Düşünce herşeyi yenerdi
İsa bir peygamberdi
Öldürseler ölmeyecekti.
Öldürmeyi düşündüler.
Hatayı fiil ile değil,
Fikir ile ettiler...


( Serinin 2. şiiri en kısa zamanda eklenecektir. )

28 Haziran 2012 110 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (3)
  • 12 yıl önce

    😙😙😙BU YAŞINA GÖRE MÜKEMMEL BİR KALEMSİN EVLAT?😙😙

    😙😙😙DEĞİŞİK STİLİN DEĞİŞİK BİR KALEMİN VAR KUTLUYORUM😙😙😙

  • 12 yıl önce

    Sevgili hüseyin turan bey, Öncelikle şiirime yaptığınız yorum ve şiirin tarzına ilişkin tespitleriniz için çok teşekkür ediyorum. dediğiniz gibi bu tip mitik ve tarihi şiirler araştırmayı gerektiriyor. Bu araştırma esnasındada şiiri okuyan insanlara yeni bilgiler ve kazanımlar getiriyor. bu hususta bu tarz şiirlerin öğrenmeye açık insanlara hoş gelebileceği düşüncesindeyim. İlginiz için çok teşekkür. 👍

  • 12 yıl önce

    Şiiri çözümlemek için önbilgileri edinmek gerek.Kaynak şiirin içinde de olsa insan kaynağa gitmeye üşenebilir.Mitik veya tarihi şiirler araştırmayı gerektirir.Alışılmışın dışnda bu tarz şiirleri çok önemsiyorum.Bu yüzden olumsuzluğu açıklama gereği duydum.Şiirin tamamı üzerinden düşünmek sanırım doğru olur.Sevgiler değerli şair.😙😙😙😙😙😙😙😙