Bir Gidiş Türküsü

Nâlân'a ...

gece kefaret bırakırken karanlığa yıldızları
ben gitmelerin türküsünü söylüyordum
duymuyor musun
vedalar başıboş olsa kimin umurunda
hangi sayfada kararmış bir ömür ki
vurur yüzüne gidenlerin aşkını
ayrılık mı desem yalnızlık mı
yeşil gözlerinde baharı deli eden bir ses
suskunluğun ana dili olur yalnızlık
ruhum hicran telaşında mukaddes
gidiyorum artık
biliyor musun?

bütün yeminlerin hükmü bitmişti artık
nefesinde biriktirirken hasretin acısını
gitmelerin türküsü yalan olmuş
bırakmıştı yerini adem ve havvaya
serde bir aşk sebebiymiş yüreğim
denizi mavilere esir bırakırken
gökyüzü kaçmıştı
bu öyle bir kıyamet
fasılında rüyalar biriktirirken kadehlere
şimdi varlık sancısında yüzüm
ah yine ellerini tutmuyor ellerim yine
kahrolasıca ölüm
yazılırken okunmayan bir şiir gibidir işte

gurbet mevsimi bu dem
yorgunluğu sudan alırken ilhamı hayatın
ben anlamlar bozuyorum
hiç bitmemiş bir yalnızlık uğruna
gitmek mi dersin kalmak mı
sonu belli belirsiz bir sonsuzluk yolunda
secdemi kabul etmiyor ilahlar
bilmiyorsun sen
damarında tüten sigarama inat
ah işte bir güneş doğumunda ufuk hoyrat
deli bir çizgidir aslında bu
ne desen yalan işte ne desen hayat

adın gidişine yakışıyor
heyhat ..!

08 Ekim 2013 83 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar