Bir Gül

En çok uyurken severdim seni.
Yüzünden esen İrem rüzgarlarıyla
Kokusu gelirdi saadetin.
Kirpiklerinin altında kurulurdu bir saltanat;
Karanlığında yapayalnız kalırdım.

En çok sevdiğimde sen hep uyurdun,
O yüzden göremezdin rengini çiçeğin.
Açılırdı sonsuza doğru usulca
Tut beni, diyen ellerin.

En çok seni severdim; sen uyurdun.
Sırılsıklam bir merhamet dolaşırdı başında.
Gündüzün bütün öfkeleri durulduğu an
Melekler konardı yanaklarına.
Bir kandil kuruluverirdi gözlerime
Ve ben ateşi de severdim.

Şimdi;
Kuru bir nehir yatağı, İskenderiye yahut Roma'da.
Belki eski tarihlerden kalma bir heykel sevda;
Bunca kıymetli ve bunca suskun...
Dur, sen kıymetli olma, heykel kalma,
N'olur bir gül...

N'olur durma öyle hatıraların kıymetli köşesinde!
Kalk camları sil, sehpayı kaldır orta yerden;
Kız, bağır çağır, karanfilleri yol,
Sonra sarıl usul usul küskünlüğüme
Ve bir gül...

Ağzı bozuk acılarla dolu içim dışım.
Kırkikindi kanadında bir damla
Ya da ölü denizin gözüyüm.
Fakat gözyaşına sığmıyor hiçbir veda.
Sen de artık uyuma,
Doğrul suskunluğa yattığın döşeğinde
Bir gül...

Gayya kuyusunda bütün kusurlar.
Bırak yansın, bırak acıma ussuz anılara.
Bütün hicranlar adına,
Bütün aşıklar adına,
Bütün ölüler aşkına,
N'olur bir gül...

02 Ekim 2012 210 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar