Bir Iki Üç Bir Ik...
Sen yok musun sen
Gönlümü alıp dağlarda yorduran
Sesimi göklere çıkarıp
Varlığıyla avutan
Kainat bir şarkı söyler bu saatte
En ince zerafetiyle yanarken simalar
Bir devrim var içimde
Bir imge var içimde
Bir serüven var
İçli tınım dünyayı dolaştı
Varlığım elinde bir oyuncak
Yaş ver birazcık gözlerime
Bu sürgün nehrin suyunda ruhum
Harap
Serseri
Üzgün
Ben seni gördüm göreli
Sakin gözlerim derunda
Emanetin benimdir
Giz yüklü dudaklarımla
Belediye başkanına sesleniyorum
Parke taşlarını iyi sürün sokaklara
Kaldırımlar yükümü taşıyamıyor