Bir İtirafın Anekdotu
sırtımda çekerek sürdüm sevdanın toprağını
taşmış sertmiş dinlemeden
dikenleri güle saydım
tüm zorlukları da senli umutlara...
bir vakte sığmamalı derdim evet
ama kerahet tünemesi değildi bahsim
isterdim ki
omuzlarında açsın güllerin
heveslere vursun güneş
oysa
incelirmiş incinirmiş
ince belli kalın dudaklı anasona alışırmış
bağımlı olurmuş belirsiz dallara konunca...
şimdi
sensizliğin sorgusu sayhalanıyor beynimde
köpekler sarıyor her yanımı
çağanozlar sokuyor düşlerimde
ölüm havası kol geziyor şimdi döşümde
sebep te yok fail de belirsiz güya!
var aslında
her rastalığımda sövüyorum ona aynalarda...!
yüreğimi götürmüyorum artık gittiğim yerlere
daha bir arsız bu sıralar
umutları aç gözü yollarda
mızmızlanıyor anasını kaybetmiş bebe gibi
eve parmak ucu hırsız gibi girmekten
bıktım artık
eli boş ekmek götüremeyen halimden!
suçluyum
iç sesim hala diren derken
itiraf etti
vicdanım bu efeliğe yeter dedi...!
evet suçluyum
korkuyorum da üstelik...
ve
affeder misin onu da hiç bilmiyorum
işte
mehter marşı yürüyüşüm de ondan !
zeybek oynayan efe gibi
üç düşünüp bir adım atmam da...!
Böyle itiraflara can kurban...! En iyisi halaya katılmak sevgili abim...nasıl olsa durmak yok ne dersin yoruluncaya yılıncaya kadar devam...Bu aşk ve sevda var oldukça sanırım break de yaparız bu gidişle ...sevgilerimle.😙👍
güzel şiir. teşekkürler paylaşım için şair.
Muhteşemdi..
Hele şaha kalkan final kısmı ayrıca güzeldi 👍👍👍
Nicelerine Ağabey..
zeybek oynayan efe gibi üç düşünüp bir adım atmam da...! 🙂 🙂
tebrikler
Çok dokunaklıydı şiir,sayfandan boş çıkmak imkansız.Ama bu şiir ayrı ve farklı bir tat verdi bana. Tebriklerimle.