Bir Kadın Ve Bir Limon Ağacının Dalları

Ne zaman yola çıksam birbaşıma
Ne zaman bir sonun başına dursam yenilmeyen inancımla
başlıyorum yaşamak istediğim şeylere yeniden en baştan
farkım olmuyor kılıcını kırıp kırıp çivileyen çocuktan
yol alıyor herşey yeni ama eskimeyen akışınla
bakışlarımda düş kırıntılarıyla atıyorum adımlarımı
heybemdeki taze umutlara katık ediyorum eski acıları
ne zaman yola çıksam birbaşıma
önümde ömrümün haritası
yüreğim aşkın yeni bir uzantısı

şimdi bir kadın ve bir limon ağacının dalları
şimdi bir kedinin oyunları ve bir sürü insan sıcaklığı

Ne zaman bir şiire başlasam yazmak istemediğim zamanlarda
Ne zaman bir resim yapsam boyam kalmadığında
geçmişin kapısını çalar yakalıyorum kendimi hüznün eşiğinde
kalbim, kendini resmedip anlatıyor elsiz ve dilsiz
tanıyorum bana bakan bu çocuğun yüzünü bir yerlerden
avuçlarında kazandığı haftalığı
kapalıçarşıdaki trikoculardan
dönemediğim o evde kendini büyütüyor hıdrelezde
şiir bir çocuk, babasız bırakılmış
resim bir adam, çocuk kalmış
düşlerin gözleri kapatılmış
tutunuyor sözden şekile
kalemin ucundan nehirler akıyor
kağıtların altında denizler kuruyor
kolkola girmiş melekler dolaşıyor
yaşanmış zamanların en ötesinde
geçmiş bir şiir, yazılamayan
yarın bir resim,boyanmamış
her zaman gerçekleşebilen
düsleyemedigin düslerden gelen

şimdi bir kadın ve bir limon ağacının dalları
şimdi bir kedinin oyunları ve bir sürü insan sıcaklığı


dilimde susan gerçek, dök sözlerini
sırtına güneş dökülen bu dağlara
ip atlayan neşeli kızların saçlarına
yaşam sıcaklığının bağdaş kurduğu kıyılara
gözlerinin parladığı göllerin sularına
her adımda içime sığmayan sevinç, vur kanatlarını
kuşluk vaktinde dağılan mercimek çorbasının buğusuna
koy başını seviştiğim öğlen uykularıma
iplerini koparmış korkular, kaygılar
tetik düşmüş, namluda lavantalar
eceli alt eden yaşamlar, canlar kıvamında
üzümü tükenmeyen asmalar
bütün gün yüzü gülen
bir huri su başında
yarasını sarmış bir ceylan
elde dudak, dudakta el
birbirini tamamlamış insanlar
bir oda, deniz ve sardunya
kapı çalar az sonra
canım gelir
gündüzüme geceme nefes veren
sarıyor geçmişin yaralarını
kendimi görmek, kendime yaklaşmak için ona sarılıyorum
şimdi görerek bakıyorum, bakarak görmediğim yabancılığıma
bana ait odalarda bıraktığım yalnızlıklara

şimdi bir kadın ve bir limon ağacının dalları
şimdi bir kedinin oyunları ve bir sürü insan sıcaklığı

Ne zaman yola çıksam birbaşıma
Ne zaman bir sonun başına dursam yenilmeyen inancımla
önümde ömrümün haritası
yüreğim aşkın yeni bir uzantısı

28 Ekim 2011 140 şiiri var.
Yorumlar