Bir Kez Sus Bana

Bana bir kez gül
Bir kuş kadar samimi ve sıcak
Gül ama,çırpınan bir kuş gibi değil
Gülüşün,bir kuşta çırpınan,kanat olsun...

Bana bir kez bak
Bir volkan kadar keskin ve sert
Bak ama,sönmüş bir volkanın külleri gibi değil
Bakışın,her an patlamaya hazır bir volkan olsun

Bana bir kez dokun
Elime değen ipek gibi yumuşacık
Dokun ama,ipeğe dokunur gibi değil
Dokunuşun,ipeğin yumuşacık elleri olsun

Bana bir kez ağla
İçten ve yürekten
Ağla ama,yürekten damlayan göz yaşı gibi değil
Ağlayışın,göz yaşından damlayan yürek olsun

Bana bir kez sus
Tezgahtan yeni çıkmış bir heykel gibi
Sus ama,heykellerin cansızlığında değil
Susuşun,bütün heykellere can olsun

Bana bir kez inan
Su kadar berrak ve temiz
İnan ama,suda kaybolan kabarcıklar gibi değil
İnanışın,kabarcıkların kaybolduğu,bir su olsun

Bana bir kez yan
Cehennem kadar büyük
Yan ama,cehennemin içindeki alevler gibi değil
Yanışın,alevleri içinde yanan cehennem olsun

Bana bir kez gel
Bir çocuk kadar masum ve saf
Gel ama,annesine sığınan bir çocuk gibi değil
Gelişin,bir annenin sığındığı,çocuk olsun