Bir Mart Akşamı...
bir mart akşamı
yıkılan dünyam
enkazın altında ben
ahmakca hayallerim
beklenen final
bir mart akşamı
bana gelmeden gittiğin
selama tenezzül etmediğin gibi
vedanı da esirgediğin
sonuma imzanı çaktığın akşam
bir mart akşamı
kovalamacanın bittiği
korkularımın eli ensemde
bağıra bağıra ölüm isteğim
ölüme en uzak akşam
bir mart akşamı
kaldırım boyu ceset yığını ben
kentin sönük ışıklarına inat yıldızlar
kan revan olmasa da ortalık
kan kırmızı ateşler içinde
yok oluşumun kokusu
ızdırabı bitirmeyen tek akşam
bir mart akşamı
vurmasın bi daha saatler sekize
son mevsimi olsun sevdanın
ayaklarıma dolanan hayatım
gülsün...
nasılsa benle uğraşacağı son akşam
bir mart akşamı
sözün bittiği yer
teselli gözyaşları
avuntu düşünceler yok
tek hatırladığım
kaybolmaya başlarken
varlık içinde kimsesiz
(sen yokken kimsesiz)
korkunç yüzleşme bitti
tarihe bir not gerek
bir mart akşamı
azraile yakışmayan gelmeyiş
üzeri örtülmeyen ilk ceset...
MART... Yine takmış peşine gri fonlu hüzünleri, son sürat yaklaşıyor. Takvimlerin eli ayağına dolaşırken, artık hiçbir yaprağın hiçbir dala tutunacak takati yok. Yağmur bulutları yükünü almış ve haliyle melodisiz bir ayrılık şarkısını dillerine dolamış sana çıkan tüm sokaklar. Şehir eşlik ediyor acının ritmine, tüm meydanlar sabırsız! Her çağırışında içimden kopup sana giden ne? Beklenen ne,özlenen ne,hiç dönmeyecek olan ne?
Aşk nedir ki,bir ölümü kıyam etmekten öte;
Hadi durma öldür sen de!
Kutlarım.. şiirdi yazdırdı....👍
harika. içtenliğini ve samimiyetini korkmadan kullandığın kelimelerini kutluyorum
tebrik ederim şiirn bitişi harika olmuş:
tarihe bir not gerek bir mart akşamı azraile yakışmayan gelmeyiş üzeri örtülmeyen ilk ceset... 👍👍