Bir Papatya Gibi

Bir papatya düşmüş avuçlarıma,
Yaprak yaprak ayrılmış gibi kalbim.
Her “seviyor”unda umutla titremişim,
Ama her “sevmiyor”unda sessizce solmuşum…
Sen bilmeden, ben her defa yeniden dağılmışım.
Ben seni çiçek açar gibi sevmişim oysa,
Toprağın sabrıyla, güneşin içtenliğiyle…
Sen ise gelişi güzel koparmışsın beni,
Kökümü bile görmeden geçmişsin.
Oysa ben sana en güzel yerimden kırılmıştım.
Bir papatya niyetine sormadım seni,
Çünkü cevabını gözlerinden biliyordum.
“Seviyor” desen de yalandı çoğu zaman,
“Sevmiyor” desen de eksilirdim hep.
Kısacası… hangi yaprak kalsa da elimde,
Ben kaybedendim, yine de seviyordum.
Şimdi eski bir defterin arasında kuruyorum kendimi,
Kırılgan, ince, sessiz ve beyaz…
Adımı unuttun biliyorum,
Ama bir gün, eline aldığın bir kitapta
Benim kokumla karşılaşırsan,
İşte o… papatyan olurum yine.
Ve sen o an belki de ilk kez anlarsın:
Bazı çiçekler hiç solmaz,
Sadece… en derin acıyı sessizce taşır.
Ben buyum işte…
Avuçlarında solmuş ama yüreğinde hâlâ yaşayan,
Bir papatya gibi sevmişim seni.
Beni kopardığın gün mevsim değişti içimde,
Rüzgâr başka, güneş başka yaktı sonra.
Ben çiçek açacakken solmayı öğrendim,
Dilimde kalan son “seviyor”la…
Bir ömrü sustum, bir papatya kadar sessizce.
Yüreğimle sarmaladım seni,
Beni koparmana aldırmadan,
Kendimi hiçe sayarak, sana her seferinde yeniden açtım.
Sen bir çiçeği nasıl ezdiğini bilmeden geçtin,
Bense sevgimi kalbime göme göme büyüttüm.
Eğer bir gün yolda yürürken papatya görürsen,
Diz çök, kokla ve hatırla beni.
Çünkü ben seni çiçek gibi değil,
Bir mucize gibi sevmiştim içimde.
Ama mucizeler bile bazen unutulur, değil mi?
Sen beni unutsan da,
Ben seni her bahar yeniden anımsarım.
Toprak bile unutmuyor beni,
Her çiçekte bir kırık anı gibi açıyorum.
Ve hâlâ, yaprak yaprak… “seni seviyor”um.
Yüreğinize sağlık