Bir Şehrin Beraberinde

Eski saatlerin yerini almış gibi düşüncelerim,dolanıp duruyor en dip köşe bucaklarda.Sızlayan diz kapaklarım bükülüyor bir yaş ağacın dalları gibi,üşüyen ellerim,yenmiş tırnaklarım kadar acıyor.Göz bebeklerim küçülüyor git gide,utangaç bir çocuğun mazlum ve kabahatli hali gibi.Bu yollar,kaldırımlar,köşe başları ve banklar hep boş kalbim gibi...
Adım adım ilerlerken sağnak bir yağışın tam orta yerinde,boşalıyor içim,tutmuyor ellerim,titreyen dizlerim...
Nereye bu vakitsiz yolculuk ?
Hiç bekleyenin yoksa bile,ağaçlar,kuşlar,kediler selamlar seni şehrin girişinde.
Nereye bu aceleci yalnızlığın?
İştahı kesilmiş bir çocuk gibi neden kusuyorsun öfkenin sesini ?
Neden dökülüyor gözlerinden çisil çisil damlayan yaşlar ? Nerede kayboldu o mutlu bakışlar ?
Neden hıçkırıkların ve haykırışların limandan ayrılan bir geminin halatı gibi koptu birden bire ?
Konuşamadım sanki seninle... Farklı bir dilde ve aksanda anlaşamadığım bir yabancı gibi.Ellerin çivi gibi battı dokununca sana, tam kalbimin orta yerine.
Çamura saplanmış bir kelebeğin kanadı gibi yaslayınca beynini göğsümün tam orta yerine,kesik kesik çıktı nefeslerim, kalbimin bu denli hızlı atışını fark etme diye.Neden korkuyorum bu kadar senden.Çocukluğumun korku dolabında mı unutmuştum seni ? Yoksa gerçekten saklamış mıydım bu aşkı vücudumda fark edemeyeceğin yerlere ? Hissedemeyeceğin,duyamayacağın,dokunamayacağın, çıkarıp onu alamayacağın bir yere ?
Gerçekten bu kadar gaddar mıydım ? Bilmiyorum.

12 Kasım 2012 135 şiiri var.
Yorumlar