Bir Sen
Bir sen
Yarım asırdan avuçlarımda kalan
Kavruk bir orman kıyısında, hani son göçmen kuş misali
Yangın renkli
Hayali üflerken
Teni savuran fırtına koparıp saç diplerini
Hani ölüm iken adı gidişin
Hani karanlık iken her gelişe
Satır başları kirli mavi
Bohçamızda bir sürü hikâye
Bulanık sulardan çaldığımız ve serdiğimiz Ağustos iplerine
İçli fasıl misali dinlediğimiz eski pavyon şarkıcısından
Ayaklarımızda yakamozunu esir aldığımız deniz
Ellerimiz anason kiri
Dudaklarımızda sabahını hatırlamadığımız öyküler yalancı, riyakâr
Ezanları susturan küfürler kâfirleşirken
Sahte baharlar törpüledik ömrün içinden
Hazandı oysa hayatın adı
Tekmelerken kuru yaprakları, sahte Mayıs'lar kokladık
Güneşi tutarken son yoldaş
İçimizdeki devrimleri tükettik
Ürkek sloganlar haykırdık dudaklarımızı kısıp, ciğerimize
Efelendik soysuz bir çulsuza
Adımlarımızı seyrelterek koştuk, ödlek kahraman misali
Korkaktık
Bre
Korkutup kendimizi çakal inlerinde
Gölgemizi ağlattık susturup ellerimizin titremesini
Dudaklarımızı sakladık
Korkaktık...
Şimdi
Yarım asırdan avuçlarımda kalan bir sen
Kavruk bir orman kıyısında, hani son göçmen kuş misali
Yangın renkli.
Korkaktık
Tavşan adımlarıyla dağa tırmanan