Bir Şizofrenin Oldu

Yokluğuna adanmış bir yürek taşıyordum,
Adın yalnızlığımsa, kurtuluşum tebdil-i mekân olmalıydı
Ve İstanbul'u gelmemesine terk etmeliydim
Çünkü kurtuluşum kendimi kaybetmeme bağlıydı
Ve ben İstanbul'dan ayrıldığımda zaten olmayacaktım

İstanbul ikimize de aşinaydı, ikimizde İstanbul'a
Ve biz burada bulundukça, bu sevgi fazla gelecekti
İstanbul yaşamayı bilene küçük, yaşayamayana çok büyük kentti
Ve vefalıydı İstanbul
İkimiz de burayı böyle severken
İstanbul, bir gün Sultanahmet sokaklarında karşılaştırırdı bizi
Sende hala zamanlar ötesi cesaretle bir serseri yüreği
Bende ise sevdiğinde bırakılmış bir Ayasofya mâhkumiyeti

Böyle olmamalı ve gitmeli bu şehirden
Bir seher vakti, tan atarken boğazın serinliğine
Sen henüz uyumaya niyetlenip gözlerin mahmurken
Dahası gün doğumunu izlerken
Ben son kez bakmalıyım Üsküdar sabahlarına
Dudağımda bir Ada ıslığı,
Türküler söyleyerek boğazın balıklarına
İstanbul'u terketmeliyim

Yoksa İstanbul'un her bir rüzgârı vuracak yüreğimi
Her bir çocuk hıçkırığı beni dağlayacak
Ve sahil âşıklarında gözlerim buğulanacak
Yani her Çarşamba seheri
Ve her üç martı sesi, her mavi gömlekli adam
Ve dahası her bir vapur çığlığında
Sen düşeceksin aklıma
Bu yüzden evet gitmeli bu şehirden

Yemin olsun yaz sabahlarına
Çamlıca ayazlarına yemin olsun
Ve artık gözlerin aydın olsun
İstanbul da, her baktığı noktada
Seni gören bir şizofrenin oldu

07 Ağustos 2009 49 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)