Bir Şizofrenin Oldu
Yokluğuna adanmış bir yürek taşıyordum, 
Adın yalnızlığımsa, kurtuluşum tebdil-i mekân olmalıydı 
Ve İstanbul'u gelmemesine terk etmeliydim 
Çünkü kurtuluşum kendimi kaybetmeme bağlıydı 
Ve ben İstanbul'dan ayrıldığımda zaten olmayacaktım 
İstanbul ikimize de aşinaydı, ikimizde İstanbul'a 
Ve biz burada bulundukça, bu sevgi fazla gelecekti 
İstanbul yaşamayı bilene küçük, yaşayamayana çok büyük kentti 
Ve vefalıydı İstanbul 
İkimiz de burayı böyle severken 
İstanbul, bir gün Sultanahmet sokaklarında karşılaştırırdı bizi 
Sende hala zamanlar ötesi cesaretle bir serseri yüreği 
Bende ise sevdiğinde bırakılmış bir Ayasofya mâhkumiyeti 
Böyle olmamalı ve gitmeli bu şehirden 
Bir seher vakti, tan atarken boğazın serinliğine 
Sen henüz uyumaya niyetlenip gözlerin mahmurken 
Dahası gün doğumunu izlerken 
Ben son kez bakmalıyım Üsküdar sabahlarına 
Dudağımda bir Ada ıslığı, 
Türküler söyleyerek boğazın balıklarına 
İstanbul'u terketmeliyim 
Yoksa İstanbul'un her bir rüzgârı vuracak yüreğimi 
Her bir çocuk hıçkırığı beni dağlayacak 
Ve sahil âşıklarında gözlerim buğulanacak 
Yani her Çarşamba seheri 
Ve her üç martı sesi, her mavi gömlekli adam 
Ve dahası her bir vapur çığlığında 
Sen düşeceksin aklıma 
Bu yüzden evet gitmeli bu şehirden 
Yemin olsun yaz sabahlarına 
Çamlıca ayazlarına yemin olsun 
Ve artık gözlerin aydın olsun 
İstanbul da, her baktığı noktada 
Seni gören bir şizofrenin oldu

çok hoş yüregine sağlık.tebrikler.