Bir Tebessüm Ismarlayacaktım Şehrin Kanatlarına


her aralık'ta kan sızan simam
kiremit renginden evrilip
zehir yeşili gibi dolaşırdı damarlarımda demlenip dururdu günden güne
alışkındım bağışıklığım var kendi zehrime
işte bir nutfe bir su'ç duygusudur bu
bütün başlangıçların sorumlusu...



yüzümün yarısını uyuturdum da
ninni şefkatli annesi olurdum kendimin
bir masal gibi dolansın isterdim elleri saçlarımda


rüyalarıma aksetseydi hiç değilse
ne olurdu nur'u...
sonra bir t'aya bindirip gönderirdim çocukluğumu
bir baba uzaklığına,
uçsuz dağlardan yankılanıp
eksik gelirdi sesi
sonu ıssız uğultu...


diğer yarısını unuttururdum yarınlarıma
kırk satırla yontardım acılarımı
yine de ağır gelirdi yüzüm
taşıyamazdım başımda
ateş köpükleri sıvazlarken alnımı karabasanlardan sökerdim tüm uykularımı kovuklarda sabahlarken pusu..


ne olurdu çatlasaydı dünyanın çatısı
ya da esirgemeseydi beni gökyüzü
yağdırsaydı üzerime kor yağmurları
delik deşik edene kadar ruhumu...


ya da lanetleseydi toprak parçası
ayağımın altı kardeş mezarı
sessizce tüneyip tozarken rüzgarda kumlar
kabil'e çevirseydi benim de yönümü
ne işe yarardı yol olmayınca yolcusu...


enbiyadan gelecekmiş gibi

bir haber beklerdim

sanmıştım ki
görür bulurdu beni aralığım'da
yavaş yavaş tükenirken
kaldırırdı kardan peçemi


bedenim....
üzerine her şeyin yazılıp çizildiği yara
yokluklarımın,
özlemlerimin,
matemlerimin
iki bisküvi arasına sıkıştırılmış lokumvari
değildi ki çocukluğum....


utanıyordum çıplak parmak uçlarımdan ürperiyordu hilkat
iliştirilirken eza yakama
utançla yer değişiyordu kabuklarım hoyratça

önce ebruli bir renge dönüyordu
sonra mor buhara....


başı boğazlanmış gelincik sürgünler
ve sergideyken papatya ölüleri
zembereği kırılmış bütün şehir üstlerinin kimseler görmüyordu
karışıyordu zamana
sırda kalıp içimin ölü doğumu...


semadan gelen bir ateş
kuşatıyor şimdi eksenimi
kendi gürültümde sessiz sedasız yanıyorum yaşı büyüyor mevsimlerin içerimde
uyanıyor her aralık benimle birlikte
gözlerimdeki yaşım
yetmiş kanatlı teleğiyle
köprüler kuruyor sağanak kuşlarım
ve kıştan kalma yaz tortusu yasım.


18 Temmuz 2021 1 şiiri var.
Yorumlar (3)
  • Şiir ne güzel yakışmış kaleminize. Hoş geldiniz aramıza Ebru hanımcığım! Nicelerine inşallah...

  • 2 yıl önce

    Hoş geldiniz Ebru Hanım, nice paylaşımlara

  • 2 yıl önce

    Edebiyatla'ya hoş geldiniz Ebru hanım