Bir Yanı Yıkık Kasım

Göçtü göçebe kuşlar bu âlemi terk etti
Bozkırın müdavimi bize kaldı serçeler
Gizemli kırlangıçlar alıp başını gitti
Saman rengini sürdü elsiz kolsuz fırçalar

Yapraklar ateş rengi geçmişini yakacak
Buza meyletti sular sensiz soğuk akacak
Yalnız kurt uluması sanki dağı yıkacak
Kural böyle olsa da hüznü yürek parçalar

Geceler dolunaysız bitmez dumanı sisi
Yıldızlarından yoksun çoğalır göğün yası
Evsiz barksız garipler birde gönül yarası
Duygusuz düşüncesiz yükseliyor sırçalar

Bahardı yazdı derken aylardan kasım oldu
Çirkinleştikçe dünya güzele hasım oldu
Güz gülleri direndi onunda rengi soldu
Hayaller yorgun düştü gayrı uykuya dalar

Anlamsızlık içinde anlam arayıp durdum
Sorduğum sorulara kendimce cevap buldum
Akıbetim besbelli biraz saflığa vurdum
Tohum çatlar toprakta ecel kapıyı çalar

Tasalanma Kurtoğlu yukarda Allah varken
Kıyamette gecikti demek ki vakit erken
Aklına bir şey gelmez avcı avını yerken
Kara gözlü ceylanı boğar boynunu yalar

18 Kasım 2017 142 şiiri var.
Yorumlar