Bir Yıkık Kente Adanmışlık
Beceriksiz bir dama oyuncusunun 
acemi hamleleriyle doluydu oyunun. 
Hesaplıca adım atar gibi görünen şu halin aksine, 
Hoyrat,telaşlı ve sarsaktın oysa... 
Ve ben bu hoyrat hale bir sevda adadım! 
Bir uçurum kenarındaymışçasına 
tedirgin bir yaşama nefes alıp verir gibiydi halin 
Bir pencere aralığından bakıyordun oysa 
tüm olup bitene, 
Ve yanıbaşındaki bir omuz kadar yakındı belki 
tüm ipuçları, 
Dokunsan çözülecek.. 
Dokunsan; 
bir yaşam ellerinin arasından kayıp gidecek. 
Korkakça dolaşıyordun oysa 
cesaret şehrinin sokaklarında. 
Küçük bir çocuk durmadan ağlıyordu 
bu heybetli görünüşün ardında. 
Ve ben o küçük çocuğa, tüm gülümseyişlerimi adadım 
Kutsal anılar bırakmışcasına ardında 
geçmişe veda edemeyen bir sadakatin vardı 
Bir saklambaçtan farksızdı oysa yaşadıkların 
Geçmişin boş kalabalıkları kaçtı 
Sen usanmadan düştün peşine 
Ve olağan başarısızlıkların adı, 
olağanüstü yıkımlardı senin kitabında. 
Cümlelerinin bile sahibi olmadığın 
bir hikayen vardı oysa, 
Ve ben o sahipsiz cümlelerin arasına sızıp; 
delice yaşanan bir hikaye sonuyla adımı yazım 
Yorgun akşamların , 
yegane misafirperverliği vardı üzerinde 
Yaşam yorgun,bedenin yorgun 
ve olan biten her şey daha da yoruluyordu gölgende 
Öyle ki; 
kanayan dizlerini saklamaya çalışan 
yaramaz bir çocuk gibi; 
saklamak istedikçe yorgunluğunu, 
ilk sessizliğinde köşe başından fırlayıp 
çarpıyordu yüzüme... 
Ve ben sendeki bu yorgun yaşama, 
tüm yaşama sevincimi adadım 
Sen sakladın içindeki yıkık kenti; 
ben o yıkık kentin fethine bir ömür adadım!!!

teslimiyet bu olsa gerek...😙😙 sevgimle👍👍👍
harika ne diyimki 👍👍👍👍👍👍