Bir Yıldırım Düşürdüm
Bir sarkaç saat başı, tik tak vurur içimde
Hızla akan bir dere duvarlarımı yıkar
Hafızamı süpürür çöpçüler ters biçimde
Sabah yollara düşen acıyıp bana bakar.
Dilim midir; başımı, sokup kaçan belâya
Bu hal için atiden, nasıl bir izahat var
Silinmemek üzere yazıldım tabelaya
Düşündüm, ölene dek, sanmam bana rahat var.
Hep saklandım içimde bulduğum koyaklarda
Hatadan ayıklandım sanıp, işledim günah
Çektiğim acıların izleri ayaklarda
Bıçaklandım geceler kâbus içinde, eyvah!
Bir yıldırım düşürdüm haberim yok başıma
Bir kasırga yıkarak dağıttı su arkımı
Büktü yorgun dizimi, bakmadı gözyaşıma
Elimden alıp beni ters döndürdü çarkımı.
Erimiş kar suyuyla buzlar geçti üstümden
Kaskatı vücudumla hortlak taşlar çarpıştı
Yamyassı ediverdi ezip her şeyi tümden
Göz üstü, kaş altında kirpiklerim kırpıştı.
-Rızam yokken götürüp ellere veren, kimdi?
Beni, benden çok bilen, hayatıma hâkimdi!-
....Elazığ, 05.09.2012...
Usta'ya yakışan özgün bir hece şiiri olmuş..Tebriklerimle
Güzel bir iç hesaplaşma, az hüzünlü, kutlarım yürekten Güneri bey...👍😅👍
-Rızam yokken götürüp ellere veren, kimdi? Beni, benden çok bilen, hayatıma hâkimdi!-
Usta kaleminizden sayfaya yine nadide bir şiir düşmüş...Haz alarak okudum.... Kutlarım güçlü kaleminizi .....Saygılar....Selamlar......
👍👍👍👍👍👍👍