Bir Zamanlar Bir Yerlerde

Farklı topluluklarda, farklı insanlar arasında,
Olduğundan farklı şeylere benzetilen kediler gördüm.
Vücutlarını gerginleştirerek yürüyorlardı.
Öğrendim ki;
Kedilere sorduğunuz sorular cevapsız kalıyor.
Belki de bilen hiç kimse ve hiçbir şey konuşmuyor.

Bir zamanlar anlaşılmazları anlamlı kılan bir muhterem,
Geldi oturdu yanıma, tam yüreğimin orta yerine.
Zalimce davranışıma kızdı.
Bir dede gibi.
Belki biraz ağabey.

Dedi ki;
Kendine böyle sert çarpma çocuk,
Yıkan sen, bozan sen, yanan sen,
Dönüp dolaşıp bulacağın; yine sensen,
Adresinin son noktasını viran edersen.
Hallacın pamukları ağlar sana.

Rabbi insanı değerli kıldı.
Ama insan kendinden başkasına ve kendinden başka hiç bir güç ona zulmedemez.
Ama insan kendinden başkasına üzülemez.

Uzakları seyrederdi, yakına bakarken bile,
Farketmiştim içindeki taşkın gücü, ben, bakar kör bile.
Durgun su gibiydi,
Öyle sakin, öyle muktedir.

Sonra şöyle bir dönüp baktı,
Konuşma arasından uzun,

Muhabbetten kısa.

Yine dedi ki;
Ölumlere ağlama çocuk,
Gözyaşlarından sıçramasın kıvılcım,
Yaşayanlar ve yaşananlar için de öyle.
Kendinse iş, o zaman başka tabi,
Dökülsün göz pınarlarından lavlar o hâlde.

İkimizde ağzımızı açmadık...

Anladım ama dediklerini,
Kendi söküğünü dikmek zorunda olan,
Terziliğimi.

08 Temmuz 2017 126 şiiri var.
Yorumlar