Bismillah / Bir Bilseydiniz

-1-

Bir bilseydiniz
İnanmazdınız gözlerinizin rengine denizi görmeden
Mavi olsa ne çıkar
Baharı bilmeden inanmazdınız yeşilin asaletine
Ve yokluğun varlık sadetinde kudretine
Bir bilseydiniz
Şiirlerde kafiyeler susar siz konuşurdunuz
Yeminler kefaretsiz kalmış serde
Gökyüzü komşu olurken yüreğimin gurbetine
Ben yanılıyorum anne
Bir bilseydiniz deyip bitiriyorum cümleyi
Öznesi yüklemini bulmayan vakitlerde

Bir bilseydiniz
Yıldızlar uzakken kimse dilek tutulmazdı önceleri
Asla yakın değil demezdiniz o zaman
Bir yanınızda kan telaşı bir yanınızda can arzusu
Ah her yerde bellidir yalnızlığın rengi
Aşka müebbet yemiş bir adamın günahında
Ve bir kadının ilk sevabında ayrılık hüküm olmuş
Bilseydiniz defterinde ölüm olduğunu
Sevmezdiniz onu delice
Bulutlar çıldırmış olsa umurunuzda olmazdı
Umurunuzda olmazdı yağmur adınız olsa
Bilseydiniz aşka kasten matuf curum işlemiş bir hayatı
Aşk aşkın peşine düşmezdi aslında

-2-

Bir bilseydiniz
Dağlara kalmazdı onurun direnişi
Zulüm başkent olmuşken ülkelerin şehirlerine
Ben her hangi bir sebepten tutuklu olsam da
Kimseye söylemezdim kimi sevdiğimi
Neden
Bilseydiniz ağlamalarda inleten duaların anlamını
İşte o zaman barışırdı Allah şeytanla
Ve o zamanın ademin tövbesinde isimler açıklanır
Emanetini alırdı taşlar insanlığın
Eyvallah derdiniz bilseydiniz
Bir bilseydiniz toprağın damarındaki melodiyi
Şarkılarda yâr yaradan olurdu da
Kimseler aramazdı melekleri
İşte bilseydiniz hayat denilen o zaman hayat olurdu
Ve ben ölüp giderdim önceleri


Bir bilseydiniz
Bismillahların açtığı kapılarda son misafirin kim olduğunu
Elbette bu şiiri okumazdınız
Hali hazırda bir kavganın ortasında çıplak
Ve korkak zamanların büyüsünde
Babilden tutun Dicleye kadar arardınız onu
Ve bir çocuk kokusunda sevdam kadar dua eden
Ve her defasında icabet edenin kim olduğunu bilseydiniz
İşte o zaman lâ derdiniz
İllallah seferinde gönlüm gözüm bayram olmuş
İyi ki doğdun ya insan demezdiniz
Yaratılanların nazarında aşkım lal olmuş
Ah görünen o ki bilemeyeceksiniz
Sefere çıkarken yol sual içinde umutsuz
Elbette yolcuların bahtına kalır dava
Bir bilseydiniz gülün renginin neden kızıl olduğunu
İşte o zaman inanırdınız toprağın kavgasına



Bir bilseydiniz ah
Taiften dönerken yollar hizaya çekilmiş
Bütün duaların susup antların konuştuğu seferde
Elbette iptal ederdiniz tüm sevdiklerinizi
Ve gözden geçirirken görmediklerinizi
Anlardınız adem neden elmayı yemiş
Bilseydiniz Havvanın sütünü özlemiş ağzımın yangınını
İşte cehennem dedikleri sadece benden ibaret olurdu
Olurdu da siz bilmezdiniz
Bilmezdiniz ezilmiş bir senfoninin melodisindeki çığlığı
Nuh kabul etmiş olsa da siz kabul etmezdiniz
Bilmezdiniz Yunus'un kardeşim olduğunu
Bir bilseydiniz ah bir bilseydiniz
Ahmet müjdesinde siz bilmezdiniz kimlerin konuştuğunu
Derken son zaman ilk gece telaşı içinde hoyrat
Ah gelip geçiyor her şey
Bir bilseydiniz hiç başlamazdı bu hayat

Siz bilmezsiniz ..!