Bit Pazarı

__sana bizi getirdim
içinde yoktum
korktum korkunca resimlerimden
ne çok benziyordun bana sen

günü batmadan her ikindi
güvercin yüzdürürdü gözyaşlarında o
ben geçerken yakınlığından
halılar ıslaktı düş kapı aralık
pırıl pırıl klasik mobilyalar
nur yağardı bakarken ıraklığına
aklım gide yazdı üşüdüm titizliğinden

__ aza kurulu duracak saatler
zillere boy ermiyor tozundan beyaz eller

boğulduğundan acıya
su ağlamaz bizde ne kız ne oğlan
gözlerini yumarlar acıkınca
boylarınca susarlar doyunca
ya da duyunca doyurulacağını
haklılıklarının

__yol çiziliyorken akıldan
kıvraklık uzaklıktan

cam sürgülü balkonlarında evlerinin
gününde ve gecesinde canlarının
evcilik oynar kızları mahallelerinin
kiminin elinde mandal aklı tel tel
çamaşırcılıkta
kiminde koca leğen yaşından büyük
tuttuğunu yıkar kirli diye oracıkta

_ben hep seni oynuyorum

boya kalemlerinin ucu kırık
oyuncak sepetlerinde mevsim kâğıt
kesiği mutlaka oluyor dudaklarının
korkmadıklarından sevmekten
yalandan korktukları kadar onlar
yıllanmış aşkları yok hiçbirinin

_hep bunlar kalıyorum

yapışkan kuşları mahallerinin
serçeleri geçkince geçkinciler
sevap derken geçgitlere gülümseyenler
geçemeyenler geçildiklerinden

_ ne yazık kurusam da
kanadımdan kırılıyorum

uçabilirim
bilirim uçurtmaları çocukluktan
yalancıktan korkmayı yalancıdan
saçlarımdan daha çok ak dökerdim ya
dudaklarımı kanattı masalcı mahsusluktan

_öpüşünce geçiyor
onunki yabancılıktan