Bitmeyen Aşk Hikayesi
Ne yaman sıcak bıraktı bana ağustos, kor alevli
Yaz aşkını gönlüme doldurdu saklamalı bahara
Eylül sardı bacayı sonbaharın hüznünü bilmeli
Gönlüm susuz kaldı benzedi sararan yapraklara
Sonbahar devam ederken aylardan ekim
Gözüme uyku girmez oldu karnım doydu sancılara
Yürüdü kanım tepebaşıma sicim sicim
Döndüm beklenen aşkı bulan mecnunlara
İzmir'de kasımı doyasıya yaşayan iki sevgili
Her köşesinde bir buse ile yetindik
Issız köşelerin müdavimi yalnız ikimizdik
İzmir'de kasımı soluyan, titreyen iki sevgili
Kışı karşılarken aralık ayına dedik merhaba
Buluşmalar kapalı mekânların mecburiyetine mahkûm
Soğuklara inat sıcacık aşkımıza dedik merhaba
Koyun koyuna sohbetlerimize düşkün gönlüm
İzmir'de ocak soğuğun olmadığı günler
Bahar mı erken geldi yoksa biz mi bahardayız
Çiçekler yok ortada ama ben saçıyorum polenler
Alerjin olmasın bana, henüz baharın başındayız
İzmir'de şubat papatyaların gelişinin habercisi
Var mıyız yok muyuz durduğumuz noktayız
Özgürlüklerin tadına varacakların müjdecisi
Sıcacık yaptığımız kışın en son kıvamındayız
Hey gidi mart geldin nihayet baktırmadın kapıdan
Güneşin hep üstümde, ısındım gönlünün içinde
İşte bahar tıpkı kalbimdeki kırları andıran
Koşalım hoyratça çimenlerde, dolsun nefesin nefesime
Nisanıma ne demeli şarkılar hep bahardan
Neşenin dibine düştüğüm anları saklarım
Kışa girdiğimde ben sanki kaldım akşamdan
Gelmesin sonbahar diye hep zamanı yoklarım
Nisanın onuna kadar böyle geçti her seher
O Pazar ölümlerin şahına rast gelmeseydim
O gün olmasaydı da atlatsaydım üç günü eğer
Böyle uzayıp giderdi bu şiir, o gün ölmeseydim.