Boğazda

Her yıl dinledim, her yıl dinlerim hikâyeni
Tüylerim diken diken oluyor andıklarında seni
Ben bilirim kim kurdu bu geleceği
Övünürüm torunun olmakla, ölçemem kıymetini

Akıllara sığmayacak, bu devirde kimse anlamıyor cesareti
Gelecek nesiller umarım unutmaz, çünkü onlar hiç anlamayacak elin emellerini
Ama eminim o vahşi dedikleri kan yine püskürtecek savleti
Ama eminim sana layık olacak ecdadın her kaldırdıklarında üstünden şanlı hilalin gölgesini

Tepmedi mi geri? Üstlerine, cihan üşüştü çakal gibi
Yaralı aslan, kocamış kurt olmak zordur elbet sen gibi
Ama yıkamazlar, olmadın olmayacaksın hiçbirine aş
Kimisi kutluyor, kutlanır mı böyle kanlı bir savaş

Masanın başında aldılardı yine kararı, tekerrür ile
Seni sandılar " iyice yorduk" yıkılır diye
Ne kadar ağzı süt kokan varsa geldi gemilerle
Kimi şimdi boğazda, kimi toprakta hiçlikte.

O zamanı, o günü göremedim; edemem tasvir
Ama duydum gelenin hepsi yamyam yahut kâfir
Bilmediler, salak mıydılar inandılar domuza
Kurda düştüğü yerde yem oldular yazık onlara da

Görmedim ama anlayamıyorum demek değil bu
Duygularım gözlerimde birikmiyor da demek değil bu
Set çeke bilebilmek için yazayım diyordum bir methiye
Yanına yaklaşamıyor övgüler, senin tacın ulaşılmaz seviye

Dövülen demir senin kadar çekmedi; bir sıcak, bir soğuk!
Susuz ağaç senin kadar kurumadı, ölmedi (kasvetli ve boğuk)
Dökülen yaprak savrulmadı, her top mermisiyle sen gibi
Hiçbir ocak terletmedi, siperde döktüğün ter gibi

Kendini bir sel, bir fırtına sandı düşman
Bayır aşağı koşarken çarpan rüzgar
Acemi çocuğu düşündürür uçuyorum deyi
Sanırım ki onlarda öyle sandı, ne trajik bir zaman idi

Sere serpe büyümesi gereken bir nesil cihanı kırdı bir boğazda
Sere serpe akıllanması gereken bir nesil, yıkılarak geldi yola (veya dize)
Şimdi sorsan tövbe der, atılmaz bir daha maceraya
Şimdi sorsan sever dedesinden çok seni, dua eder sana

Anlaması güçtü yarım milyon insanın birbirini kırması
Ama çakal bu karnı doymuyor, geçirdi mi dişi
Kan boşalırken ılık ılık sandı parçalarım Mehmet'i
Ne gaflet! Yıkmadan yıkılır mı, Anadolu da ki kaplan

İşte bize anlatılan bunlardı, bilir cihanı hümayun
Doğruluğuna şüphe yok, övgü düzmek sorun
Kelimeler tasmasız, düşünceler akar boşa.
Elde doğruyu bilir cümleler yolunu kendi çizer

Yine yetmez, yine de görmez el

Taşarcasına dökülen hisleri duyguları
Elden kaçırıyorum kızma atam
Sen düşmanı kaçırmadın elden
Biz tutamıyoruz, anlatamıyoruz iki kelamı

Ama ihtiyacında yok, ecdadının alkışı belli ki üstünde
Olmasa ne mümkündü o cihan kollu ejdarhanın döşe,
İndirdiğin öldürücü, kusturucu darbeyle, akıttın zehri
Tasmalamadın, yıktın hayallerini, rüyalarını ve de
Kolon gibi taşımak için sırtında bu vatanı
Yattın, uzandın usulca örttün kâh taşı, kâh savaşı

Allah'ım! Ne kadar güç seni tasvir, ne kadar zor övgü
Hangi parlayan söz aklıma gelse, hepsi seni düşününce söndü
Dorukları donatan kar, ne diyebilir senin yanında akım diye
Ne damarda akan kan diyebilir boğazda akmayınca alım diye

Sonu gelmeyen, ilki ilk yapan şanınla zaman
Bir soğuk duş ile ayıktırdığın zaman
Aklı başa devşirip, ufka baktığın zaman
İşte sönmeyecek, batmayacak güneş tanımam o an

Hangi madeni sana benzeteyim, hepsi dayanıksız, sen değil
Hangi yıldızı öveyim, ışıldar gece, yanında mum değil
Hangi yola düz diyeyim, yolunda uçuşan püskül değil
Hangi güne gün diyeyim, çarpışan Mehmet değil

Her cephede destan, her yolda insan
Yüzyıllar geçirdik savaşarak biz
Biz diyebilmeyi öğrendik sayende biz!

Biz demek vatan demek, halk demek
Sayende sevilen kardeşi daha çok sevdik
Senle kalmadı artık ne el ne de siz

Tutuluyorum dilim anlatmaya çalıştıkça seni
Zaman nasılda akıp geçti
Bir saattir yazıyorum sana olan saygımı, sevgimi
Her işi bıraktım, doyuramıyorum ruhumun kederini

Yine yeniden buluşalım sana olan minnetimle
Mısralar doludizgin koşsun, uçsuz bir daha
Hafızalara girmeli tekrar, anlamalı yaş fidan
Can vermişsin, kan dökmüşsün işte gerçek iman

[ Diye bilemiyorum saatlerdir sana diyeceğimi
Yetiremiyorum, gönlümü sevgimi hislerimi
Tacına bir fatiha daha kondurayım bari
Allah'ım sen koru, sen yücelt dünya bilemedi kıymetlerini ]

02 Nisan 2009 34 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    Tutuluyorum dilim anlatmaya çalıştıkça seni Zaman nasılda akıp geçti Bir saattir yazıyorum sana olan saygımı, sevgimi Her işi bıraktım, doyuramıyorum ruhumun kederini

    Kolay değil o şehitlerin torunları olmak. Kutluyorum.