Bosnam

Bosnam! ...
Bosnam aahh! bosnam
Ecdadımın kılıcının sunağı...
Minareleri yıkılmış camilerin
Ümmet'i Muhammet' in yüzünün,
Karasıdır...

Ensesinden kurşunlanmış yavrular
Yüreğimde ığıl ığıl kan veren,
Yarasıdır...

İki sahili, iki gardaşı buluşturan şu,
Beli kırılmış Drina köprüsü,
Niğbolu ile Çaldıran' ın,
Yarasıdır
Ekmek kuyruğunda patlayan bombalar
Hortlamış hain Voyvoda' nın
SÂRASIDIR...

Ey! .. Bosnam, sen kutlu ölümü yeğlerken,
Bak biz burada Nevroz'u, Şükran' ı kutluyoruz.
Bu zil hayatın biricik,
CİLVESİDİR...

İrem bağı Lâlezarların
Barbar Avrupalının şimdi,
HARASIDIR...

Ahde-vefa kalmamış Bosnam.
Uzaklar yakın, yakınlar uzak bize..
Sen artık gözlerden ve gönüllerden,
IRASIDIR...


Sen orada ağlarken ben burada raks ediyorum.
Osmanlım kalkıp da mezarından,
GÖRESİDİR...

İşte burada İstanbul, Bursa, Hatay, Erzurum
Peki Üsküp, Kosova, Saraybosna,
NERESİDİR...

Ezan' ı Muhammedilerin sustu
Şimdi kulaklarımızı tırmalayan,
Haçlının yüksek zaferinin,
NARASIDIR...

Bilirim ki kurşun Sırpa bir sana beş pulmuş
Bu aptal Arab' ın bir anlık safahat,
PARASIDIR...

Ey akıl! ..ey izan! Ey insaf! ..
Ve ey Müslüman uyan! ...
Hani avucunda ateş söndüren Türk? ..
Titre, silkin, kendine dön! ..
Ak sakallı, yeşil cüppeli erenler,
Güneş doğmadan Bosna'ya,
VARASIDIR...
Bosna Osmanlının şerefi, namusu,
Bosna Peygamber' in nurlu
TUĞRASIDIR...