Bozacının Şahidi ..!
Şimdi,yine...
Daima,yeniden sus kalacak esin kaynağın !
Yüreğin ve teşekkürün sözde değil;
özdedir bilirim..!
İçsel olan neydi?
Ayaklarımın yere basması mı?
İnsana dair,yaşama dair,aşka dair
muhteşemlik mi?
Yoksa eşeklik mi?
Gözlemler ve özlemler...Şah ve Mat !
Gerçekçilik adına kalplerini söktüm
Sevdiklerimin
yalansız dolansız bir dünya için,
kendi darağacımı kurmuşum ben.
Yıllardır taktığım yularımla
çıktığım iskemlemde
alay ederim insan katilleriyle
sadece haber bekliyorum Bolu Beyi'nden ...
İki silahım vardır aslında
Kalemim ve dilim,
bir de kağıt olursa...
Çiziktirip sayfalar dolusu
yalayıp zarfı yollarım hala
postacı amcayla !
Sözüm varır elbet varacağı yere...
Yine suskunsun...Dünkü gibi...
Peki...Sen yine sus kal öylece...
Sen Bilirsin.
Bense milyonlarca yıla düşen yalnızlığımda
Kuklacı Amcamla aşk ve sevgi muhabbetinde
muhallebici de
kaşık sallıyoruz baş başa;
vefayı sorarsan ,
eğer vefaya gelirse sıra
akşama boza içeceğiz o kadar !
Offf hay hak...mıydı ?
Yıkılsın meyhaneler
Açılsın bozahaneler ..!
'Vefa' uzaklarda kalan bir ses miydi ?
Anlamadım efendim?
Duyamadım...
Bol tarçınlı,az leblebili
Annenin sobanın üstüne
bıraktığı portakal kabuğu
ya da kestane çat pat
yırtık ciltli kitapların
hani sadece ispirto mavisi ve kırmızı
Tuzsuz Deli Bekir,Bebe Ruhi..
İnsan beşer bazen düz yolda düşer...
Bazen taşa geçirir dişini
bazen de muhallebi kırar dişini !
ama hep mi şaşırır insan ?
Hayır ...
Tüketmek için mi yaşayacağız hep ?
Tuhaf...belki de yaşamak için tüketiyorsun
gözyaşlarını...
Tükettiğin çöptür artık,çoktan attın sepete !
Vardı...yok gibi sandığın doğru...
Oysa hep yanındaydı sıcacık...
Haydi geç aynanın karşısına,haydi gülümse
Gülümse sana bakan bir çift eşek gözüne !
Sonra da değdir iğneyi bozuk plağına (!?)
' Vefa ...uzaklarda kalan bir his,
Dost ...eski şarkılardan bir iz,
Şefkatse bardaki sarışın kız ! '
...
Derken kandilinde yağ biter
Sonra avaz avaz bir ses duyulur :
'Booooozaaa!'
'Booooozaaa!''
Üzerinde pijamaların
'ay ay bozacı gelmiş 'diyerek düştü düşecek
gecenin ayazında seslenirsin kapıdan ;
'Bozacııı ..!' diye.
'Hakiki Vefa Bozası abla,alır mısınız ?'
der bozacı...
'Vefaysa !Doldur bakalım Usta !' dersin...
(...)
Dedim ya,akşama boza içeceğiz
Kuklacı Amcamla;
Sana da bol leblebili ve bol tarçınlı boza
ikramımdır bu gece...
Ne o,ay ışığında yola koyuldun elinde boza?
Bulamazsın,bulamazsın...
Unuttun mu kandilinde yağ bitti...
17 Ocak 2011