Bozkırın Hikayesi

Kapı eşiğine oturmuş sallarken tıngır mıngır beşiğimi ;

Miski amber kokusu yayılır salkım saçak sırma saçlarından.


Gözleri dalar gider uzaklara,

Sorsan söylemez güler geçer 

Dile gelse bakışları neler anlatır bilinmez 


Daha on beşine gelmeden kına yakmışlar 

Kömürden kirlenen avuçlarına 

Boyayı verseler dünyayı renklendirecekken 

Minicik suratını boyamışlar anlamadan olup biteni 


O yarenini yoldaşı bilecekken yolları kesilmiş 

Ücra bir memleketin bozkırlarında

Derken hayalleri alınmış daha kuramadan ümitlerini..


Bir iç çekiş ki Öf..

Dağlar inlemiş feryadına 

Lakin duyuramamış sesini 


Yolları kapanmış gönül kapısının daha sevemeden kimseleri 

Sonra evi bilmiş kurduğu yuvasını 


Derlemiş toplamış yıkamış kirlenen herşeyi de 

Bakışlarında ki puslu hayallerini silememiş 


Gülmüş geçmiş sonra kabullenip olanı biteni 

Kadın olmuş, eş olmuş , ana olmuşta 

O küçük kıza ne olmuş bir türlü verememiş cevabını..


Şimdilerde gelmiş 50 yaşına

Pencerede ki  en sevdiği çiçekler olmuş sırdaşı

Onlara anlatmış hikayesini

Yazmış, çizmiş , karalamış 

Çekilerek artık kabuğuna

İzlemiş olanı biteni 

Bu düzen bozulmadıkça 

Kına sürülen ellere süzülen göz yaşları ,boğacak alınları ..

Hiç bitmeyecek bozkırın hikayesi

Dilden dile değişmesi ümidiyle..







25 Şubat 2022 68 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (1)