Bu Kaçıncı

Saymadım
Bilmiyorum
Topukları çatlamış
Tırnakları etine batmış çıplak ayaklarımla
Kaçıncı geçişim sokağından
Takıp
Kendinden ötelediğin zavallı yalnızlığımı
Kaçıncı geçişim
Ürkek yüreğimle dayandığım
Yok-luğu diline zımbalayan kapından
Hep yağmurlar karşılardı beni hep yağmurlar
Râkîk alîl bedenimi yumruklayan paytak rüzgarlar
Ve
Kepengi çekilmiş fersiz isli lambalar
Hep yağmurlar karşılardı beni
Hep yağmurlar
Beni aksırık nöbetlerinde yatak döşek yatıran
O çok sevdiğim yağmurlar



Hatırlamıyorum
Bu kaçıncı unutuşum adım atmayı
Yürümeyi
Ağyarlığın ağırlığının devrildiği sokaklarda
Kaçıncı vazgeçişim senden
Kaçıncı vazgeçişim vazgeçtiklerimden
Kaçıncı arayışım bulamayışım seni
Kapalı kapıların kilit gıcırtısına saklanan
Sus puşt karanlıklarda



Yine sokağındayım işte
Her zamankinden daha fahûr
Daha mağrûr
Fakat biraz daha
Biraz daha bîzar
Bir yanıma yağmur vurur sinsice
Öteki yanıma hırçın asabi bir rüzgar
Korkuyorum yaklaşmaya yüzüme örtük
Sırtıma dönük kapına
Dokunmaya korkuyorum
Sesini ayaklarımın altına alıp
Ezdiğim koşmalarımı çarptığım soğuk duvarlarına
Kapılarda sen yoksun
Sokaklarda yok
Duvarlar da yoksun
Sen yoksun da
Neden yokluğun var



İzleri canlı
Evden kaçışlarımın gizli gizli
Ayakkabılarım elimde indiğim merdivenlerin
Yanıma aldığım fenerim olamazdı hiçbir zaman
Ne de bir kutu kibritim
Hep unuturdum hırkamı
Üzerimde benden çok üşüyen titreyen incecik geceliğim
Öyle gelirdim işte sana
Öyle gelirdim bomboş bıraktığın sokağına
Öyle gelirdim
Ayaklarımı basa basa ayaklarıma
Zatürre illetli aforizmalarımı
Ağız burun dolusu kusa kusa soğuk yalgınlığıma
Tuta tuta alnımı
Ayak bileği kırılmış istikbalimin ah-vah yağmurlarına
Bir ben olurdum
Açık göz bir körebenin oyunbozanlığında yitirdiğim yolların ortasında
Sarmaş dolaş yalnızlığımla
Omuz omuza
Kol kola yokluğunla
Olmazdı kaldıranım
Dizlerimi dizlerime çarpan taşlara her çarptığımda
Olmazdı kimseler
Çöplüğü eşeleyen pasak salak bir kedi
Ve
Kediyi kovalayan hain pişkin bir köpekten başka
Kimseler olmazdı
Öyle gelirdim işte sana
Öyle gelirdim
Başıma cüz cüz hatmedilmiş Mushâf
Boynuma
Okunup üflenmiş muska diye aldığım varlığının sekeratgâhına
Öyle de dönerdim geri
Üstü başı kurşun yırtığı
Ölü artığı yokluğunu omuzlayıp
Kan kaybeden hasretini vurarak sırtıma
Dönerdim
Dönmesine ya
Her döndüğümde
Annem babam olurdu
Sana gelirken açık unuttuğum kapıda

27 Temmuz 2017 88 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)