Bu Kaçıncı Vakit

Arza uzanan avuçlarınla
Kırmızının içinden çek siyahı al
Her dem
Kan kokusu değil
Soluduğun

Umudun dilini kır
Küfre secde eden

Dua
Kem gözlerine iblisin
Haydi, yum kirpiklerini.



Mahşeri giyin
Kefen renginde
Ateş koyup avuçlarına
Bekleme
Sur ötmeyecek bir daha

Boyunca mezar kaz
Şehrin varoşlarına
Günahın tavafını bekle
Pişmanlığını koyup şerbet bardağına

Seni iç soluksuz bir Ağustos ikindisinde
Güneş yakarken tenleri
Kavrul günahı puştlaştırıp.


Ezgileştir ayetleri
Sarhoş edip Elif'i
Saklan Tanrının göz bebeklerinden
Yusuf'un kuyusuna

Düştüğünü bilmeden
Gayya'ya

Alev yutacaksın
Boğarken düşleri
Dilinde yığınlarca imansız küfür

İnkâr
Edebi giydirmiyor ne yazık ki
Yalan urbalarla

Sıkıştığın topraklarda
Çığlıklaşacaksın
Mezar böcekleriyle her şafakta


Unutma
Diz çöktürdüğün zamanları
Hayatı kul edip velveleyle


Tecritleştirdiğin tenleri
Unutma !
Tırnak aralarındaki izleri

Duymadın
Sağırlaşıp
Öksüz hıçkırıklarını

Viran akşamlar çektirdin
Tespihleştirip
Kehribar tadında.


Beş vakte
Beş zaman
Beş zamana
Beş vakit

Bu kaçıncı kör vaktidir
Bu kaçıncı yatsı karanlığı
Göğüslerine gömdüğün ezanı beklemeden

Saçlarını sakladığın
Kaçıncı kıyamet

Saçlarına saklandığın
Kaçıncı kıyam

Kaçıncı rüku
Çırılçıplak..

03 Nisan 2013 943 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar