Bu Nasıl Veda
Güneşim doğmadı bugün günüme
Sarı saçlarını saçmadı tabiatımın eteklerine
Kara gözlerinden kalan geceye tutsağım bu sabah
Bu karanlık girdabında boğulmak mı mübah?
İç çekti yüreğim bir tutam sevgine
Belki layığım sana belki değilim, sev yine
Kamer misali parlayan çehreni izlemek isterim
Henüz dokunmamışken yüreğine parmak izlerim
Saçlarını savur da bir yel essin gönül ateşime
Kokundan bir tutam gönder de düşsün peşime
Belki seni hatırlatır okuduğum, yazdığım her şiir
Belki seni benden ayırır gözümden akan her nehir
Tut şu sevdanın ucundan omzumda kalmasın yüküm
Girmeden gönül eşiğimden verme sevgime hüküm
Gün gibi battın kalbimde bu gece ansızın
Reva mı yüreğime armağan bıraktığın bu sızın?
Duymadım hiç, gidişinin sessizliği sağır etti sol yanımı
Lâldır dilim, âmâdır kalbim, yaktı aşkının koru canımı
İki çift lafım var çarpmaya yüzüne, çıkarım karşına son defa
Gönül ateşimi yakan kadın söyle bu nasıl veda?