Bu Şehirde Ağlama

bu şehir
yaşlı kokonaların pörsümüş gerdanlarına
tek sıra dizilen inciler kadar vefasız

ve ben
bu şehirde öleceğim
düşünebiliyor musun

bu şehir
sadece genç kızların titrek gözyaşlarına
mastürbasyon yaparken ağlar
soğuktan kamçılanırken,
bahara veda saatlerinde
kumpas kurulmuş bulvarlarında
kimsesizlerinin ırzına geçmeye yeter
gücü bu şehrin.

ah üsküdar
sen de olmasan ben ölürdüm.
kesin ölürdüm.
hayıflanırsam namerdim öldüğüme de,
kim inanır ki
katilimin kız kulesi olduğuna

bulvarlarında erken yitirilmiş bir orgazmın
intikamı dolaşır
varoşlarda dolaşan kiremit kızılı
sancılara inat

ah !
bu şehirde
doğacaklar var
inanabiliyor musun

ah yedi kule
boğ beni
ellerinin günahı silinmeden daha
kanıma gir
yoksa çıldırmam yakın
yoksa ben bu şehrin kanına gireceğim
şeytana uyacağım
kaldırıp kendimi
bu şehrin en yüksek yerinden atacağım.
çarpa çarpa düşeceğim ayaklarının dibine.
cesedim teşhis edilemeyecek.
yoksa ben bana ihanet edeceğim
sarkmış göğüslerin arasına başımı koyacağım
kanı çekilmiş dudakların ihtirasına sunacağım dudaklarımı
hem de kuşluk vaktinde
varis kaplamış bacakların
mavi damarlarına hapsedeceğim gözlerimi
bir jiletin çeliğine eş
bu şehirle sevişeceğim
duyabiliyor musun

bu şehir
senin adını hakketmiyor
gelincik dudaklı kadın
git

henüz kurumadan gözyaşların
henüz unutmadan ağlamayı
ruhunu plazalarına satmış bu şehirden
kaç
yoksa tüm masallar yalan olacak
şarkıların notaları çıldıracak
kâbusun ritmiyle doğacak her yeni gün
çocukları avutmaya yetecek
hikaye bulamayacağız
anlıyor musun



aşk bu şehre hiç uğramadı
giderken gözlerime sapladığın
bakışlarınıda götür
tecrit edilmiş sitelerde artık
ne anlatılacak bir öykü
ne de dinleyebilecek kadar
saf bir yürek var
bu şehri terk et

evlerinde cumbaları yok bu şehrin
ne de cumbalara ekilen fesleğenleri
zayi olmuş hayatların tören geçişi var
bu şehrin kaldırımlarında

bu şehirde ağlama
bu şehire de ağlama
değeri yok gözyaşının işporta tezgahlarında cam şişelerde promosyon olarak dağıtılıyor, vitrin köşelerine konsun diye...
avuçlarım(ız) belki kaldırır, kararmaya yüz tutmuş yüreklerimizde küçük çocukların dualarının yüzü suyu hürmetine merhamet taşıyan tek bir hücre kaldıysa eğer..

bu şehirde ağlama
bu şehire de ağlama

git

git

...

04 Aralık 2011 17 şiiri var.
Yorumlar (7)
  • 13 yıl önce

    MUHTEŞEM..GÜNÜ HAKEDEN MUHTEŞEM BİR ŞİİR..TEBRİK EDİYORUM

  • 13 yıl önce

    Mükemmel dizelerdi...Yorumcuyu susturacak kadar mükemmeldi.

    Tebrik ediyorum efendim.

  • 13 yıl önce

    Ey koca şehir! İstanbul, Kulağını açta bu defa sen dinle beni, Yıllarca dinlediğim gibi seni. Şimdi; herkes kendi yoluna, Kuru kalabalıkların girsin artık rüyalarına, İstanbul..

    Al benden de bu kadar...

    Kutluyorum güne düşen şiirin şairini

  • 13 yıl önce

    bu şiir seslendirilmeliydi bence

    tebrikler güne düşen şiirin usta şairine 👍

  • 13 yıl önce

    Uzun, iögesi güçlü manidar bir şiirdi... Yazdıran yüreği tabrik eder, günün seçkisi kutlarım...👍