Bu Sisli Uçurum Kenarında
Öğrendim ki aşkların en güzelini
En özelini yaşamışız
Bizimkine aşk denirse
Dünyanın geri kalanı bundan mahrumdur
Ne yanaşabilir kimse
Ne hissedebilir ruhlar
Bu denli sevgiyi
Mahrum kalınca bir şeyden
Daha iyi anlar insan kıymetini
Mahrum kaldıkça senden
Anladım nefes almanın kıymetini
Hava gibi, su gibi, memleket gibi
Sana hasretim günün her saati
Kalbimi titreten bir deprem
Gözlerimi süpüren bir sel
Ciğerimi yakan bir alev
Ufukta hep gözlerim
Gök'yüzünde bir iz arar
Bulutlar çizer resmini
Güneş boyar tenini
Dünya gibi, yorgan gibi, yuva gibi
Sığınmak istiyorum sana ölecekmiş gibi
Anlıyorum dağ çiçeği
İnsan yoksun kalınca bir şeyden
Yoksun kaldırmış kendinden
Hava gibi, su gibi, memleket gibi
Sürgün edilirmiş her yerden
Gözlerimi yıkayan bir sele kapılırım şimdi
Hiç bilmediğim bir dağın
Hiç bilmediğim bir yamacında
Hiç bilmediğim bir taşın koynuna sığınırım şimdi
Oysaki dağ çiçeği
Koynuna sığınsam ne kış görürdük ne hüzün
Affet beni dağ çiçeği
Bu sisli uçurum kenarında
Çiğneyip geçmişim seni