Bu Yüzyıldan Bir Kere de Onurla Geçeceğiz Atam

Biz sonsuz maviliğinde boğulup,karanlıkta kalmayalım diye gözleri açık giden,
Gözlerinde insanlığın hazinelerini bulduğum,gözlerinde güneşi bulduğum,
Eşsiz İnsan;

Biz bir gün şeref dergahını boynumuza atıp, hitap ettiğin gençlikle boynunu eğeceğiz Türk'e düşman milletlerin.
Gün gelecek Atam, gün gelecek kürsüye çıkıp hiddetle alıp şanlı bayrağı elimize ?hürriyet artık bizim, siyaset sizin olsun' diyeceğiz.
Yakacağız yumrukların konuştuğu meclisleri
Sen nasıl geçip gittiysen bu çağdan
O hızda yürüyeceğiz geleceğe
Vatan sağ olmuyor sensiz
Senin düşlerindeki vatanı göremiyoruz, istiyoruz fakat akıl erdiremeyenleri izliyoruz
Vatan, sen öldüğünde körpe bir hastanenin küvezinde açlığa mahkum edildi,
Cehalete bırakıldı vatan.
Bu yüzden prangalı ayaklarımızla, koşamıyoruz.

Şimdi sadece devlet kurumlarının paslı direklerine asılmış olan bayraklarla, müzik seslerinden duyulmayan ezanlarla diyoruz ki ?Ne Mutlu Türküm Diyene'.
Ama Türküm demekle mutlu olamıyoruz, şehit analarımızın yaşlarını dindiremiyoruz
Gidenleri geri getiremiyoruz,
Bu yüzden iyi ki gitmemişsin atam.
İyi ki tam sol yanının zirvesindesin her Türk evladının, tüfeğinle silahınla
Bugün devletin üstüne devlet kurmak isteyenler
Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyıp
Senin ufkunun genişliğiyle insan vasfına konuluyorlar
Adilliğin kansıza da soysuza da birer vefa Atam.

Biz bu yüzyıldan bir kere de hayalindeki gibi geçeceğiz,
O vakit patlayacak her çocuğun alnındaki laik mayın.
O vakit şehidimin topraktaki kanı yağmur diye yağacak
O vakit icad edilecek özgürlük

Biz bu yüzyıldan bir kere de seninle geçeceğiz
O vakit bunca coğrafya sağ olacak, yeniden dirilecek ölü beyinler..

Kal sağlıcakla!