Buğulanmış Camlar

BeğenAntolojimYorumlarPaylaşTweetlePaylaş
Ben çok kaldım buğulanmış camların ardında, kimi zaman sevdiklerimin geçişini izledim, kimi zaman sevdiklerimin isimlerini yazdım.
Bazen de oyun oynayan çocukları izledim, belki yaşayamadığım çocukluğumdan belkide kirlenmiş bir hayatın temizliğine duyulan özlemden bilmiyorum.

Ne değişecek ki sende gitsen, alışkınım ben bu sessiz gidişlere, biraz da senin ismini yazarım buğulanmış camlara, belkide geçişini izlerim sen beni görmeden.

Beni en çok anlayan en çok dinleyen simsiyah gecenin karanlığına gizlenirim, gülüşlerini anlatırım, içinde yalan olan sevmelerini, içinde yalan olan, başıma bela olan ela gözlerini anlatırım.

Ben çok kaldım buğulanmış camların ardında, ve hiç şikayet etmedim bırakıp gidenlerden, gecenin simsiyah karanlığına anlattım sebepsiz gidenleri, ve dilek tutmadım hiç yıldız kaydığında, dualar ettim ezanlar eşliğinde gidenler gittikleri yerde mutlu olsunlar diye.

Ben çok kaldım buğulanmış camların ardında, hep gözyaşlarım eşlik etti bana, her köşesinde acı olan beyaz duvarlar eşlik etti bana, ve hiç korkmadım ben gecenin karanlığında, Beni en çok güneşin doğuşu korkuturdu, camların buğuları kaybolduğunda yanardı yüreğimin başkenti, oyun oynayan çocukları izleyemediğim için, ismini yazamadığım için, geçişlerini izleyemediğim için sevdiklerimin.

Gideceksen şimdi git, güneş doğmadan gecenin karanlığına, yağmur damlaları düşerken camlara git, ismini okursun buğulanmış camın dışından, geçişini izleyişimi görürsün ilk ve son kez.
Gideceksen şimdi git, Gün doğmadan vakit geç olmadan git.
Ramazan Teke

03 Aralık 2017 72 şiiri var.
Yorumlar