Buğulu Gözler
Sararmaya yüz tutmuş gazel renginde
Gözyaşlarım ilikler tavafına bendeki seni
Dönüp baktığımda aynadaki yansına
Parmağımın ucuyla dokunurum yokluğuna
Yüreğinin çırpınışındaki kanat vuruşunun
Varlığını gölgemde hissettirir özümdeki özün
Seni kırptığım her göz kapağına susarım
II.
Odamın boşluğunda mehtabın verdiği tahassür
Sürünen samyeli esintisinde gürbüzleşir yokluğun
El yakan gevrekliğiyle dövünür mahzenler
Teneffüs bulmayan şiddetli kasırgalarla,
Kirpiklerin batar yüreğimin derinliklerine
Sararım kollarımla boşluğu buğulu gözle
İştiyakın gölgesinde alevlerinle ıslanırım
III.
Umulara sorarım develerin esrarını
Sana hicret eden bir bedevî gibi
Sahrada kum taneleri tefrikanla kavrulur
Bağrımda büyüyen ayrılığın çıban olur
Prangalar eskitirim kan revan yollarında
Buğuların ardındaki barikatlı hayaline
Kapanan pencereyle dağılır hülyalarım
IV.
Güvercinler selamını getirmiyor nicedir,
Ey yar, muhacir kafile göçer sinemden
Mahkûm ettin boşalan hicran kadehlerine
Sensizlik kavurur, dinmez hasret ağrısı,
Ter döktüğüm dört kalede hükümlüyüm
Mülteci geceler uzatır ayrılıkları
Suspusum! Gözlerim buğulu, üşürüm,
V.
En çocuksu anımda bir şefkat öyküsüydün
Dudağımın kıyısında oturup dökülen iki mecmu,
Tellere yüreğimi verip, hüznüne ağıt yakarken
Akrostiş gibi közünde gözlerime azap yerleştirdin
Rüzgârın astat esanslarını taşıdığı her yere
Mırıldanırım kuytuca, bitmeyen şiircesine...
Tutsak ustura ağzında düşünle yaşarım
VI.
Sinemde mayaladım hasadı demli gecelerimde
Ağlamaklı bulut olup gözüme hazan değer
Caddelerde haykırışım suskunluğa dönüştü
Hüznünü kaybetmiş çocuklar gibi sersem
Hicranın ruhuna çizdiği afişlerdeyim
Hüsranın tutukladığın metruk gölgeme
Kabzasında bir dirhem nostalji birikir anılarım
VII.
Koca gagalı inzivalarım yitirmiş tılsımını
Cinnet yığınımda yetim kuşlardan sorarım seni
Acılarımın üstünde arabesk bir tütsü eğer kasketimi
Tufan olup izini ararım sustuğun her mevzide
Şehrin künyesinde intiharlar çöker hayalinle
Akıp giden devrana göz kırparken dingin saatler
Terk edilmiş iskelede yüzünün deltasında susarım
VII
Nereye baksam her şey de seni görürüm
Suretlerini süsleyen şehrin varoşlarında
Sabahlarım da bir yudum demli çay
Gecelerim de bir tüttürdüğüm duman
Seller, ırmaklar gibi dalıyorum düşüne
Şetaret gazapları morga çevirdiği devranda
Yokluğunda bir mecnun çöllere leylayı anlatır