Buzka
Kavruk gül
hıncı dışına diken
içine akar öz suyu
yine de alevden teni
aynı anda ne çok
aramızda kaf ayazı
gördüğümde akan yaşamı
yırtarım perdeyi salaş salondan
gözlerin ötesine gönder aynayı
zifir sürülen ardına yaslanıp
nemdi
fizan körüğünde
buhar olup uçan
yoktu el
yaldız döktü
hüzün yüzdüren yüzümüz