Çağırma Beni
Bir rujun tehlikeli virajlarına çağırma beni.
Arsız hayallerimden yeni soyunmuşken,
Gelemem.
gelirsem;
kan tutar, o kadar kırmızı çok bana,
terkedilişin bir çocuk oyununun en terli yerinde; yemeğe çağrılış kadar buruk ve küskün olur, dayanamam küskünlüğe; onarılması güç yaralar bırakır, rüyaların o tek kişilik melodramlarına.
Bir rujun davetkar kızıllığına çağırma beni.
Felç olmuş yalnızlığımı giyinmişken,
gelemem.
gelirsem; kan tutar, o kadar kırmızı çok bana,
gelirsem, göremem gözlerini; gözleri olmayan bir çığlık olur trafik lambaları ve mavi yanar rastlantısal birlikteliklere.
Alamadım verdim, ben sana yenildim
Hangi jilet markası daha kırmızı yapar kanı?
Denemeliyim.
hangi kesiş, hangi kesişme acıtır yüreğimi?
ve hangi kestirmeler; kestirebilir bu kalbimin septik sancılarını?
Sana fulyalarla bezenmiş bir intihar sunacağım.
sirkeci garının yolcu peronunda;
unutulmuş baharlarla tütsülenmiş.
Sana dilsel intiharlar bırakacağım; unutulmuş ilkel kavimlerden emanet ve kadim bir uygarlıktan miras
Servi serinliğinde, mavi karanlıklara adanmak için.
Gözlerinin neresinden dönülse kârdır?