Çaldılar

Bakir gözlerimizi çaldılar
Toprak kokusuyla bizi kandırarak
Günahlar doğururken
Sancılı takvimler
Mezardakiler hariç hiç kimsenin
Bir yere ait olmadığı anlaşılırken
Yazgısına küsmüştü çoktan masallar
Günaha bulayıp pişirdiler ruhumuzu
Cehennemin soluğunda
Nefesimiz eskiyen zamanların gri tonunda
Gülüşümüz yetim
Ruhumuz gidilmeyen şehirlerin
Güneş görmeyen sokaklarında
Ne yana dönsek kendimize çarparken
Halden anlamaz saatlerin prangasında
Hayatın enkazında kalmış
Masumiyetin izini sürmek yine bize düştü
Göç vaktidir artık
Hep yarınlara ertelenen düşlere
Kırık kanatlara yüklü bir ömürle




Bakir yüreklerimizi çaldılar
Bir baharla kandırıp bizi
Hiç makamında artık ninniler
Kaçıp gitti ömrümüzün eteklerine asılan çocukluğumuz
Ateş içiyor artık şiirlerimiz
Güneşe küs kelimeler düşüyor kalemin ucuna
Sıvası çatlayan hayatta bir bir dökülürken düşler
Yüreğimizin dergahında bocalıyor tüm sözler
Eksik bir şeyler var bu şehirde


Hayat en çok ölürken değerlidir
Hadi kapatın ışıkları
Çekin perdeyi

02 Haziran 2017 259 şiiri var.
Yorumlar