Cam Mezarlarda Ayrılık Gülleri Gömülü

İsrafilin hüneri, - I -

çağırdı ruhumu çıkmazından, bilmem ne diye!
haberin geldi ansızın, aşk diye!
dünyanın damarlarında atan nabzımdan
yüreğim seslendi, gitti diye!!
dolaştım tüm kadim çınarları,, hangi çağa sıkıştın?
topraktan devredilen ruhlara seslendim
isminin başımdaki bitmeyen harfleriyle...G Ü L...
Neredesin? Neylesin? Neylersin?

Nerede saklanırsan oradan kopar
gizlim kalmış tüm bildirilerimi, bilinirliğimi
Üşüyen gülleri ısıttım tırnaklarımla,
kanadı yaprakların her dokunduğun yeri
belki bir daha düşerim çorak toprağına
tırnaklarıma sindi, ayrılık kokun, genzim yanıyor!
kanım silkeleyecek tozlu nefesini
hazırlan kalbim sana ü f l e n i y o r!!!

kitap sayfalarına gizlenen aşkın
ayrılığına sebep kitap ayracı,
kanadı avuçlarımda,
kurudu gençliğim düşleştiği ilk tomurcuk
ve dahi, kurutulmuş tomurcuk hiç açmayacak.
ilk, güllere damlayacak aklım
kan hıçkırıklar duyulacak yapraktan
Bundandır nerede bir ayrılık harlansa
en çok güller kavrulur...

Azrailin hüneri, - II -

yaprak dökümü eylülün son bahar sergisi,
kırmızının gül yansıması tutku yolculuğu,
gece uyanık kalır kimi çiçekler,
her ayrılık gül yalnızlığı, güller aşkın azınlığı
çehresi değişir tabiatın her aşk bitiminde,
gül kara olur..
menekşelerin cenazesi yere serilir.
zambaklar çaresiz büker boynunu...
Ayrılık damarı tutar kaderin, sözcükler pıhtılaşır
Kan kokusu, korkusuyla yayılır
son baharın ilk güllerinden..
sevişken durmayacak kırmızısı beyazı
orta sehpanın mezarları, vazolarda!!
her ayrılık hiçliklerine soldurur,
ve cam mezarlarda, ölü gibi
en çok aşk gülleri gömülür...

Zemherinin kar gölgeleri dolacak sabaha
Kör körü göremeyecek değneğiyle bile!
Göklerin yargıcı tutacak yakasından
tüm, zalim, ayrılık tüccarlarının
muhasebesi yaman, gayri meshul olmayışlarının
hangi dünyaya gök olsa aşkım
serileceksin altına,, sen tabiatım...
ve kimse göremeyecek nasıl kavuştuğumuzu
nasıl yırttığını içimi
kan kırmızı güllerin yaprağından..
Bilinçsizce açtığın yaraya, bilerek
tuz gölünü bassan her derinine
Ne kalır ellerinde? Feryadımdan başka!
Giderken bunları da sor, yaz
ayrılık günlüklerine...
Vicdanının dibine not düş,
güllerin kanaması içten olur! Bekleyenin içinden...
Güller.. en çok güller...
ayrılığa üzülür..!!


Mikailin hüneri, -III -

Rahmetin damlaları birikecek üstümüze
gel affedelim günahlarımızı, vazgeçelim ahlardan!
Meleklerin kanatlarından yağacak yağmurlar
Yine güller seslenecek semaya, yüreğimizin Rabbine...
bu kahrı avazlar bıraksın yerini aşkı niyazlara..
aşkın baharı ilk defa gibi...
ilk ısırığı almadan ademin kan kırmızı elmadan
kirlenmeden önce iblisin düzenbazlığıyla
cennetin tek aşkı
İlk baharın gelincikleri al al
...saflığı
serecek yere ve yüzüne.

Kadrimin sessizliğini kıracak eminim
aşkıma en keman tutuşun, dokunuşun...
notalarımız peş peşe duyulacak
rüzgar perilerinin avuçlarında..
Uzan kimsesizliğime, melekler ardından
Kimse değil! Sen ol sadecem...
ummadığında açar en güzel tomurcuk
beklemediğin bir vakit aşka şahit
tutarsın en güzel yaprakları...

Cebrailin hüneri, - IV ?

Denizlerden çıkacak tüm hediyeler
Mağfiretin ecrini mihrinle sunacağım dünyana
inciler... mercanlar... hayallerin
deniz aşırı dalmalarımızı hatırla
Yemyeşil koyun, koynunda
ilk kendimize kaçtığımız vakitler
ayaklarımıza serin sular çarpardı
balık misali araşırlardı...
yüreğimiz gün batımı kırmızısı gibi sıcak
aşkın ilk kırmızı evresi...
ne de çok yakışıyor beline
beyaz deniz köpüklerini giydiğinde...

bugün aşkın takviminde o n b i r i n c i gün
mart ışıkçıları gülümsüyor üzerimizde
yakamozlar serildi ta ömrümüze değen de
vakit tamam,
hadi binelim ayışığına,
Muktedir den bir cennet bahşedildi
bu gün düğünümüzde... bizlere...
hadi yeni ev-r e n-imize gidelim
Gül demadem kılınsın yollarımız.
mükafatı oldu çiçeklere baş meleklerin,
sevdamız...
ve aşka en çok güller sevinir,
şahittir tüm mutluluk zamanlarında...


11-03-2014
Antakya
____________________________________________________

"Benim için çok derin yeri olan bu şiiri, 'güne' taşıyan herkese çok çok teşekkür ederim.