Cambaz ya da Sihirbaz

İçimden sevgilerle

'İnciydim, kırılmadan çok önceleri'
Kabuğumu kırsalar
Sen dökülürsün içimden


Nasıl izin vereyim kabuğuma dokunmalarına
Ben ölmem ama
Sana dokunurlar
Ve o zaman iki katı kırılırım

Ölemediğim için yaşamak dokunur

Dakikalar işkence gibi geçerken, her an dokunur
Dokunamadıklarımız içimize dokunur
Dökülür hislerimiz

İyi hissettiğimiz günlerde su gibi akar üzerimizden tüm kötülükler
İyi olduğumuz için dokunur tüm kötülükler
Acıya dayanamadığımız için dokunur yaralar
Ve dökülür kabukları iyileştikçe

İçimizdeki küçük çocuk dokunur ellerimize
Yürümek için
Biz koşmayı seçeriz
İçimizdeki çocuk yorulur
Dünyanın umurunda değildir bu yorgunluk

Gitmeler yormaz bizi kalmak kadar
İçimizdeki hüzün her dokunduğunda yüzümüze
Gözlerimizde yağmurlar birikir
Yağmur birikmekten bıkar
Aynı anda burun sızlaması eşlik eder ona

Direğinin beynimize dayanışı
Sessiz kalmak için dudakların direnişi
Yağmurun umurunda olmadı hiç

Bir kedinin havayı soluması, havanın umurunda olmaz
Nefes almakta zorlanan ciğerlere sorun havanın ne anlama geldiğini
Yaşamak nefes almakla başlar
Ölmek buradan devam eder
Biz o ince çizgide oynayan cambazlarız
Kendimizin bile umurunda olmadığı tüm zamanlarda
Sadece oynuyoruz, düşmemek için

Kendini mevcut var olan çizginin içine dâhil edince
Daha güvende olduğunu hisseden
Aynı çizgide ama hep farklı olmanın sihrine kapılıp
Sürünüyoruz, cambazız ama sihirbazlıktan anlamıyoruz

Hepimiz hayatın çizgisinde yürüyebilen sessiz cambazlarız
Bilmiyoruz, yaşamak için zehir yiyoruz
Ölmek için çıkıyoruz her yola
Sessizliğimiz kelimelerimizden fazla
Sessizleştikçe unutuyoruz cümlelerimizi
Ve bazılarımız gerçekten sihirbaz

Ama kimse her ikisi birden değil
Tıpkı her şey olamayan bir şeylerimiz gibi
Kimsenin birisi için her şey olamadığı gibi

Bir tek şeyiz biz
Birbirimiz için
Kendimiz için daha fazlası



On Üç Kasım İki Bin On Üç 13 20

13 Kasım 2013 203 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar