Cebrî Vedâ
Göz göze tutuşan iki el
Ve hüzün kokan bir tebessümdü
Vedânın bu kezki adı
Küçücük yüreğe sığmayan arzuya rağmen
Bağlanan iki dermansız kol
İçine ağlayan iki fersiz göz
Ve bu gözlerde kuruyan bir damla yaşla
Lâl olan bir dildi
Tüm sevindirici eldelerin bedeli
Yürekten kopan her parçanın yerine
Bir neşe katresi ilaç oldu
Sarılamayacak olsa da aylarca bir daha
Bedenine vedâ eden bir ruh idi
Kolay değildi elbet öylece çekip gitmesi
Kaç kez döndü arkasına
Kaç defa kıvılcım düştü yüreğine
Saymadı, sayamadı
Yalnızca çaresizliği tattı
İstemeye istemeye uzaklara adım attı
İlk andaki üzüntünün yerini nefret aldı
Kadere birkaç edepsiz kelâm saydırdı
Sonra yine hüzne düştü yolu
Ayırdına vardı aşkın acı gerçeklerinin
Bûse-i yârdan fariğ idi
Ve ilk defa cebrî vedâyı tatmıştı
Sustu
Ve öylece kaldı...
Göz göze tutuşan iki el Ve hüzün kokan bir tebessümdü Vedânın bu kezki adı
Evet değerli şair vedalara el atan her dizede bir hüzün sesi duyulur.Sözcükler işte tamda bu anda kıyama durur ve secdelerinde bir şiir zuhur eder ki dokunsak tek dize bile yeter nefeslerimizin tutukluluk hallerine.
Cebri vedaların yükü ağırdır bilirim 😙
Yüreğine sağlık değerli kardeşim...
Uzun bir zamandan sonra güzel bir solukla hoşgeldin şiir sayfana.Sonsuz saygı ve dua ile kardeşim...