Çek Git Mayıs
halden anlamaz 
dölsüz bir mayıs
tüm verimsizliği ile düşmüş toprağa
bir de bahçe hududu ulu ağaca
içimde benden bir parça deli bir ruh
çağrılan fincanlara doğru yavaştan yol almakta
yaprakları marazlı uyanacak bir  takvim yarın
haziran sabahına
sokaklarda geceden kalma
bekareti bozulmamış dudakların 
ruj lekeli kirli mendilleri
ensesinden tutulup eve tıka basa doldurulan 
liseli kızlar olacak
yarı saydam sokaklarda
sancılı bir   ruh kendini bekleyen fincanına 
güneş doğuşundan batısına 
bir ses uzuyor sarhoş ayrıntılara
susuyor an/
Ceres çalıntı oklarını savurur belki haziran aralarında
Yağmaz bu yağmur
 Yağmaaaaz.......
Çıkmaz sokakların sonu gelmez
Giden dönmez
İçimde ağlar haylaz bir çocuk
Zıtlıklarıma hakim yalın ayak bir düş konar 
Parmaklarımdan  akar nazar
İşler ilmek ilmek mayısın yazgısına
Kaybetmiştir oysa tüm bereketini mevsimler
Ağır bir oruçluk
Sabırlık bir tutam açlık
Karabiber niyetine ayrılık
Düne nisanı gömer insan,
Atar üstüne birkaç çiçek
Gelip içmesi için ağustosun 
 bir yudumluk su
Ne nisan dirilir yeniden
Ne ağustos gelir su içer yerinden
Kısır bir mayıs döllenmek için bekler köşesinde
Oysa tüm mevsimler içimde
 çoktan göçmüş bir göçebe
Çek  git mayıs ,benden bir adım öteye
Ceres:Bereket Tanrıçası

Teşekkür ederim Ahmet bey :)
Hüzünlü yaşadıysa insan mevsimleri yol vermeli ve yenisini beklemeli. Güzeldi Duru hanım kutladım içtenlikle...👍