Çelişki

Çelişki, hep çelişki, dünya denen bu âlem,
Öyle bir sefalet ki, yazmaktan aciz kalem!
Mana hicret eylemiş, keyfiyetsiz kemiyet,
Beyhude rüzgârlarda, savrulan bir cemiyet!

Egemenlik maddenin, hüküm zahire göre,
Ne maksat ne de süreç, her şey ahire göre!
Anlamaya çalışmak, hiçliğe mahkûm gayret,
Sonunda bize kalan, saç baş yolduran hayret!

Konuşsan dinleyen yok, konuşmasan olmuyor,
İnsanlık susuz çeşme, kova koysan dolmuyor.
Yarım kalmış şarkılar, beklerken dudaklarda,
Dikenlerden derlenmiş, demetler kucaklarda.

Kanayan sinelerle, boynun bükmüş kafeste,
Yürekler dertli bülbül, ah çeker her nefeste.
Muhatap bulamazken, dilden dökülen sözler,
Gönüllerde meramlar, beyhude fırsat gözler.

Söylenmedik duygular, derinden inlemekte,
Ancak gör ki yalnızca, sağırlar dinlemekte.
Susmak mıdır doğrusu, sükûta karılmak mı?
Tek kurtuluş yolumuz, cellada sarılmak mı?

Fütursuz hüküm süren, koyu geceye inat,
Bir mehtap aydınlığı, bekler durur kâinat.
Zuhurat eylesin de, karanlığa son versin,
Hasret çeken gönüller, artık vuslata ersin.

Umut eder duymayı, yeter diyecek bir ses,
Kuruyan bedenlere, can verecek bir nefes.
Gâh rüzgârlar misali, müjde dolu esecek,
Bazen de keskin kılıç, kördüğümü kesecek.

Ne zalim ne mazlumun, dinini sormayacak,
Zulme razı olmayıp, hayra da yormayacak!
Makamların önünde, asla diz çökmeyecek,
Namerde yaltaklanıp, gözyaşı dökmeyecek.

Böyle bir güzel insan, beklenir artık çıksın,
Hak bilmez bu düzeni, temellerinden yıksın.
Son bulsun çirkinlikler, başlasın erdem çağı,
Bülbülün nağmeleri, doldursun her dem bağı.

Ama nedense kimse, sormaz kendine niye;
Haykırmak için benim, eksiğim nedir diye!
Ancak sorsaydık bile, bulurduk bir bahane,
Hem de nasıl bahane; gerçekten da şahane!

01 Ekim 2016 70 şiiri var.
Yorumlar