Çelişkili Bir Masaldır Hayat
-Ayrılık sürdüm tene, masal kendine küstü
Her sevda doyumsuzluğun tarlasında düştü-
Tene yayıldıkça sancı, karışır insanın harcı
Boşaldıkça zemberek, akrep sokar yelkovanı
Her insan özünü arar, dudak öperken uçukları
Sözün katmanı derindir, kaybolan gün artığı.
?Miadı dolmuş oyuncaklar mezadında akşam
Gitmelerin tarlalarında çamurla oynuyor adam-
Geçici vedaların gömütlüğünde meşale yanıyor
Eskici köhne bir aşk arabasında hatıraları taşıyor
Toprakta dışkı, daldaki son yaprağı tırtıl yutuyor,
Kalpte hazin yaşam aşkı, sirenler ayrılığa çalıyor,
?Cennetin kapısında zebaniler, cehennemde curcuna
Gerilimin demirini örüyor insanlar, tutukladılar zinciri-
Kusursuz yaşayışların formülü defterde, karadır rengi
Her sorunun yanıtı evet, hayırlara vesile et memleketi
Kayıp adresleri arar inzibatlar, eşkıya'm yutmuş tableti
Bağrımda ızdıraplı bir yara, silmişler kütükten suretimizi.
?Dereler kum tutmuyor artık, talanlandı yeşil ovalar
Yer altına kuruluyor kentler, duvarlarda kanlı yalanlar-
Firari öpüşlerin dergâhında sabırla örttüm ben yarayı
Güle dokundukça kanadı, nurlu bir ışık geceyi salladı
Doyumsuz sarılışların aynaları bin bir yerinden çatladı
Şakağımda büyüdü aşka öfke, her veda kendini sakladı.