Çengelli İğne

Sararmışsa nazlı simam
Kurumuş otlar gibi
Bir söz saplanmış sineme
keskin bir hançer gibi
Aylakmış asi beden
Avare atlar gibi
Ben sığdıramazken yüreği
Engin maviliklere
Taşarken içimden kalbim hırçın dalgalar gibi
Bir ceviz kabuğuna sığmaz o sözlerin cüssesi
Bir damla sağdan bir damla soldan
Tıpır tıpır dökülür hıçkırıklı gözyaşım
Ne olsun duygusalım etmeseydin adamım
Biz çoktan anlamıştık yalandan yaşamıştık
İki cebim var benim
Birinde gözyaşlarım diğerinde günahlar
Alıp götüreceğim o öteki dünyaya
Cümle acılarımı
Çengelli bir iğneyle ruhuma iliştirdim