Cenin

Ey! Cenin;

Zaman,

An an uzaklaştırır ana ile evladı!

Sonra 'Büyümek' derler adına,

Ağır ağır ölüme yürümenin!

Cebi yokmuş kefenin…

Vakti çokmuş ecelin…

Kime ne?

Hatta ateşe verilmiş Cehennemin!

Kundaklanmış, duydun mu?

‘’Neden? Kimler’’ diye sordun mu?



Ve…

Cinnetin oldu mu hiç?

Ağza çalınan, bir kaşık bal Cennetin…

Sana da sözüm yok; Buysa nimetin…

Kevser şarabıyla hurilerse niyetin!



Ey! Aklıselim… Bahtı elim… Kifayetsiz nefesim…

Kelepçeli ellerim… Yanık tenim… Dağlanmış gözlerim…

Hele ki

Hakikati haykırmasın diye bağlanmış dilim!

Yazık…

Bu varoluşun sonunda, bir kıyamet kopacak…

Alnında yazanın hesabı, senden sorulacak!

Bana ne? Sana ne? Ya da bize ne bu işten!

Ölümden…

Ölümden sonra dirilişten!

Kıyımdan…

Ve ya kıyama sürgün olmaktan!

Kime ne?



Evet siz;

Size sesleniyorum…

Gerçekten, yaşadığınızı mı sanıyorsunuz?

Bunca insiz!

Bunca dinsiz… Musallatken ömrünüze…

Yanılıyorsunuz;

Musalla taşına eklenen tin’sizler, bizler değiliz…

Kabul etseniz de etmeseniz de siz…


Antakya, 18 Mayıs 2020

Ali Asafoğulları

19 Mayıs 2020 333 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar